• fransız psikanalist jacques lacan tarafından türetilen bir terimdir ve bir kişi veya varlığa karşı hissedilen sevgi ve nefret duygularının geçişini ve bir arada var olmasını temsil eder. bu "nefretsevgi" durumu, sevdiğimiz kişiler aynı zamanda bazen nefret ettiğimiz, ve aynı şekilde, bizi sevenlerin de bize zaman zaman nefret ettikleri bir durum olduğu için yaygın ve evrenseldir. bu durum evliliklerde, ebeveynlikte, arkadaşlık ve kardeşlik ilişkilerinde görülebilir

    ayrıca, bu terim, derinden bağlantılı olduğu ancak bir takım şikayetlere sahip olduğu kurumlar hakkında birçok kişinin hissettiklerini de tanımlar. örneğin, bazı müslümanlar, özellikle belirli tartışmaların ardından, islam hakkındaki hislerini hainamoration olarak tanımlanabilir. islamı, temsil ettiği inançları nedeniyle severler, ancak kurumun belirli eylem veya davranışları nedeniyle ona karşı nefret hisleri de taşırlar

    hainamoration kavramı, nefretin duygusal yaşamlarımızdaki rolü ve işlevi hakkındaki daha geniş tartışmalara da bağlantılıdır. nefret hissetme yeteneğinin kişisel gelişimde olumlu bir rol oynayabileceği, travmaya karşı koruyucu bir yanıt olarak işlev gördüğü kabul edilir. nefret, öfke ile birlikte, bir kendini koruma mekanizması işlevi görebilir. ancak, bu duyguların özgürlüğümüzü, evrimleşen durumlara yanıt verme yeteneğimizi engellediği zamanlar, bunların zarar verici hale geldiğini fark etmek önemlidir. böyle bir durumda, bunların ötesine geçmenin bir yolunu bulmak gereklidir.

    nefret ve çelişkili duygularınızı ifşa etmek—onları bir terapist, manevi yönetmen veya arkadaşla paylaşmak—bu duygunun kalıcı ve patolojik bir duruma dönüşmesini önleyebilir. bu paylaşma veya ifşa, hainamoration için bir "tedavi" olmaktan ziyade, daha tatmin edici bir çözüm bulunana kadar onunla başa çıkmanın bir yoludur. nefretin bastırılmasını önler ve karmaşık duyguların daha sağlıklı bir ifadesine izin verir.