• yorgos lanthimos'un 2009 yapımı filmidir. son derece rahatsız edici oluşu herhalde filmin en belirgin özelliğidir. mükemmel bir toplum/aile/insan eleştirisi olduğu söylenebilir. devlet eleştirisi olarak okuyanlar da vardır.

    --spoiler--
    yaşı geçkin bir anne, baba ve onların üç yetişkin çocuklarından oluşan aile kapalı kapılar ardında izole bir hayat yaşamaktadırlar. anne ve babanın arabalarına atlayıp işlerine gittikleri bir hayatları ve dış dünyayla bağlantıları olsa da üç çocuklarını izole etmiş ve tamamen kendi kurallarıyla yönettikleri bir hayat çerçevesine sıkıştırmış vaziyettedirler. öyle ki artık yetişkin olan bu üç kişi küçük birer çocuk gibi düşünmekte ve davranmaktadırlar. babanın kısıtlayıcı kuralları çocuklarının dış dünyayla herhangi şekilde bağlantı kurmalarına, kendisinin onaylamadığı bir bilgi veya deneyim edinmelerine ya da aile dışından biriyle iletişim kurmalarına kesinlikle karşıdır. iletişim kurulan tek yabancı, erkek çocuğun cinsel ihtiyaçlarını karşılamak için işe alınmış ve haftada bir eve uğrayan genç bir kadındır. (kız çocukların böyle bir imkanı elbette ki yoktur) çocuklar dışarıdaki yaşamdan o kadar uzaklardır ki meraklı birer çocuk gibi o ne? bu ne? diye anne babalarına sordukları sorulara 'normal' insanların kullandığı terimlerden farklı cevaplar aldıklarından herkesten farklı bir lisanları oluşmuş durumdadır. nesnelerin organların isimlerini bile anne babalarının arzu ettiği biçimde öğrenmek zorunda kalmışlardır. bu da bir yönetme gücüdür elbette. işin acı tarafı ise başka bir dünya bilmediklerinden kısıldıkları kapanın farkında bile olmamalarıdır. bildikleri tek bir şey vardır; o da ancak köpek dişlerinden biri bir gün yerinden oynarsa dışarı adım atabilecekleridir. tabi zaten dış dünya tehlikelerle dolu bir yerdir..
    --spoiler--

    insana, topluma dair düşünecek çok şey var filmin içinde. insan öyle aciz bir hayvan ki tıpkı bir hayvan gibi eğitilebiliyor komutlarla, ödül-ceza sistemleriyle. bir yandan da öyle zalim bir güç ki istediği gibi manipüle edebiliyor başkalarını acımasızca.

    aile kavramını sorgulamaya başlıyorsunuz sonra. koruma/sakınma adı altında şiddete, enseste yönelen, yönlendirilen aile fertleri hiç yabancı değil içinde bulunduğumuz topluma.

    özgürlüğe -özgürlüğünüze dair truman show'dakine benzer bir sorgulamaya gidiyorsunuz. benim çerçevem neresi? ötesinde ne var?

    sonra en çok acı çekenlerimiz, en çok susturulup bastırılanlarımız kabuğunu ilk kıranlarımız oluyor ve bitiyor film. ya da başlıyor.