• m.ö. altıncı yüzyılda dünyanın çeşitli yerlerinde neredeyse aynı anda ortaya çıkan bir ruhani uyanış dalgası görülmektedir.

    bu dönemde grek dünyasında pisagor, meşhur işaya'nın da aralarında bulunduğu pek çok ibrahimi peygamber, iran'da zerdüşt, hindistan'da gautoma buda ve çin'de konfüçyüs gibi dini liderler etkilerini toplumda ciddiyetle hissettirmektedirler. bu dönem dünyada dikkatlerin bireysel ahlaka yönelmeye başladığı, doğru kararlar alıp doğru adımlar atmanın gelecekteki hayatımız üzerinde nasıl etkileri olduğu sorusunun daha fazla sorulduğu bir dönemdi.

    ahlak ile kast edilen, kişinin iyi olduğunu bildiği bir şey ile kötü olduğunu bildiği bir şey arasında seçim yapmasıydı. kötülük yapanlar kısa vadede avantajlı olsalar dahi uzun vadede hem bu dünyada hem de öteki dünyada acı çekeceklerdi. üstelik yaptıkları kötülük onların soylarından da çıkacaktı.ödül ve cezaya dayalı bu sistem bugün hala etkisini sürdürmektedir.

    bu veriyi sapiensin kültürel evrim tarihine yerleştirdiğimizde bugün bile insanların ahlaki pozisyonlarını etkileyen şeyin başlangıcı olarak bu m.ö. altıncı yüzyıldaki din hareketleri olduğunu görüyoruz. "biz" denen grup büyüdükçe onunla beraber kültürün esas temeli de, yani tanrı ya da her şeyin en geçerli açıklaması da, bizimle büyüyor ve gelişiyor.

    bu süreç 17. yy'dan itibaren gerilemeye başlıyor. biz artık çok daha büyüğüz ve eldeki dini söylemler kültürlere o kadar sinmiş ki artık birinin diğerini kabul etmesi mümkün değil. o halde insanlığın son üç yüzyılını anlam arayışının bilim çağına geçişi olarak tanımlamak tamamen mantıksız olmaz. yeni sapiens dini -ya da hşega * - artık bilimsel metot içinde tanımlanmak zorundadır. gittikçe hızlanan bu süreç ilerde tamamen dinleri yok edecek ve insanlık için çok daha büyük fırsatların ve sorunların kapısını aralayacaktır.