• çok basitçe; birinin aynı anda birden fazla kişiyi sevebilmesi ya da birden fazla kişi tarafından sevilebilmesidir. carol queen'den alıntılanan tanıma göre: "çokaşklılık, birden fazla cinsel veya romantik ilişkiyi aynı anda yürüten bir veya birkaç partnerin ihtiyaçlarının diğer partner tarafından açıkça ve anlayışla karşılanmasıyla ortaya çıkar." (queen 1996, alıntılayan: schroedter&christina 2013) literatürde yer alan bir diğer tanım: "tekeşli olmayan sorumluluk sahibi ilişki veya tekeşli olmayan etik ilişkiler" şeklinde. çokaşklı ilişkilerde elbette partnerlerin hepsinin tekeşli olmama halinden haberdar olması ve buna rıza göstermesi gerekiyor.
    araştırmanın yazarları aşkı yaşama olasılığının çeşitliliğine inanmakta ve bundan bahsetmektedirler. "çokaşklılık"tan söz ederken asıl mesele ise belirli bir sevme biçiminin (tekeşliliğin) heteronormatif oluşu; toplum tarafından norm kabul edildiği için "doğal olan" sayılması yanılgısıdır.

    1950lerde böylesi durumlar söz konusu olduğunda "aldatma"dan bahsedilirken 1960larda toplumsal değişimle birlikte "free love" "özgür aşk" kavramı konuşulmaya başlamış; 1970lerde ise "açık evlilik/açık ilişki" tanımlaması ortaya çıkmıştır. 80lerde daha pozitif duyulması olası olan "tekeşli olmayan" kavramı kullanılmaya başlamıştır. diğer yandan çokaşklılık, çokeşlilik ile aynı şey değildir. çokaşklılık, kültürel veya hukuki açıdan çokeşliliğin dışında kalan durumları da kapsar.

    araştırmada işlenen konulardan biri "kıskançlık" konusu; çünkü çokaşklı bir yaşam tarzı benimsenmemesinin en temel sebebinin kıskançlık olduğuna inanılıyor. çokaşklılık hareketinde ise kıskançlığın ilişki kurulan kimseden ziyade kıskanan kişiyle ilgili olduğu düşünülüyor ve aslında olumlu bir his olarak, bir olgunlaşma fırsatı olarak kabul ediliyor. öbür yandan tekeşli ilişkinin her zaman sadakat anlamına gelmediği gibi çokaşklı ilişkinin sadakatsizlik olarak varsayılmaması gerekiyor.

    çokaşklılık kavramı büyük ölçüde "queer" kuramıyla beraber inceleniyor. çünkü cinsiyet söylemi de heteroseksüel arzuyu 'doğal' ve 'normal' olan bir yere koymaktadır; tıpkı tekeşlilik gibi. yazara göre "queer", farklı olan ve heteronormatif hakim düzene dahil olmayan veya olmak istemeyen herkesin bir araya gelebileceği bir alan.
    "birini diğerinden ayırmadan ve seksi araçsallaştırmadan çeşitli öğeleri bünyesinde barındıran, belirli bir ilişki biçimini önemli addetmeyen, sabit olmayan ilişki biçimleri de vardır. hatta sadakat ve ilişkideki münhasırlığın aynı anlama gelmesi zorunlu değildir: sadakatin ya da tercihen bağlılığın dışarıyı reddetmekle değil ilişki içinde oluşan bir şey olduğunu düşünüyorum." (s. 68)


    kaynak: schroedter, t., vetter, c.,& karlık, ö. (2014). çokaşklılık: bir hatırlama. ayrıntı.


    benim bu konu hakkında fikrim:
    kimi pozitif olgu ya da kavramların bazı insanlar tarafından obsesyon haline getirildiğini düşünürüm. cinsiyet kimliği de bunlardan biri. lgbtqi+ herkesin verdiği mücadeleyi anlıyor ve destekliyorum ama tıpkı kedi sahiplendiren insanların hayvanlarla veya birtakım gymcilerin spor ve beslenmeyle kafalarını bozdukları gibi "bazı" kimseler için bu konu da bir obsesyon. çokaşklılık da kitapta büyük ölçüde queer kuramla beraber ele alınmış zaten. çokaşklılık kavramını da ancak queer kimlikleri ciddiye aldığım kadar ciddiye alabilirim; saygı duyarım ve fikir birliği ile istediğinizi yapabilirsiniz bence. ama benim anlayabildiğim türde bir bağ değil çokaşklılık. bana göre aşkın içinde her an (her. an.) aynı kişiyi düşünüyor olmak, her şeyin onunla ilgili olması falan var.(belki de obsesyon budur, hehe.) bana göre arzuladığım cinsel birlikteliğin içinde ise hep aşk var. okuduğum kitap beni bu kavramın geçerliliğine dair tatmin edebilir ama normalliğine ya da tercih edilebilirliğine dair ikna edemedi.

  • çokeşliliğin gömülüp yerine daha ''romantik'' hale sokulmuş farklı bir versiyonu olan tanımdır.

    yani istediğiniz tanımı bulup o tanıma tabii olun ama çifte standart uygulamayın arkadaşlar.