• matt zwolinski ve john tomasi tarafından yazılan bir kitap. giriş bölümünden benim anladığım aşağıdadır:

    1- kitap bir liberteryen tarih kitabı olma iddiası ile başlıyor. s.1

    2- birine bilinen liberterleri saysana dersek robert nozick, milton friedman, ayn rand, murray rothbard diye devam eder. tüm bunları bir araya getirirsek bir soru ortaya çıkar? bir liberter neye inanır? hükümeti sevmezler, özel mülkiyet takıntıları vardır, kapitalizm över sosyalizm yererler, insanlara değil mantığa bakarlar ve her sorunun piyasa aracılığı ile çözüleceğini söylerler. bir kısmı hatta işçilere karşı şirketlerin yanındadırlar, sosyal adaletin karşısındadırlar ve ırkçı eğilimler gösteriyorlar, bunlaaaar sosyal darwinist diyebilir. bu kitapta tüm bu suçlamaların yanıtları var. "[this book] is an intellectual history of libertarianism" s.2

    3-liberteryenizm bir amerikan fikri olarak algılanır ancak " libertarianism was born in the nineteenth century, not the twentieth, and was first developed in britain
    and france, only later making its way to the united states." s.2 (20. değil 19. yy'da amerika'da değil fransa ve ingiltere'de doğmuştur.). bu arada liberterlerin de kendi kökenlerini kıta felsefesinde aramaları çok güzel değil mi? analitik felsefe iyi bir yanıt sadece, kıta felsefesi, the felsefe.

  • 4- liberterler bireyciliğe fazlaca vurgu yaptıkları için kimi zaman sadece bundan ibaret olarak algılanabilirler. örneğin ingiltere'de liberalizm yerine bireycilik, amerika'da ise bireyci anarşist kullanılıyordu.sf 3

    5- buradan sonra amerika ile avrupa liberalizmleri arasında bir farklılaşma başladı. avrupa'da doğan liberteryenizm sosyalizme karşı bir direniş olarak anlamlanıyordu. oysa amerika'da sosyalist bir tehdit olmadığı için liberterlerin esas sorunu kölelikleydi. bu süreçte liberterler ile sosyalistler arasında çok da derin bir uçurum yoktu. hatta işçi meselelerinde liberterler sosyalistler kadar aktifti. sf.4

    6-bu haliyle liberteryenizm avrupa'da var olanı korumak olarak özgürlüğü anlarken, amerika'da yeni bir şey yaratmak olarak özgürlüğü düşünmeye başladı. böylelikle bu ilerlemeci - korumacı ikilemin arasında bugün bildiğimiz liberteryenizm görülmeye başlandı.

    7- abd'de özellikle liberteryenizmin ağırlığı sivil özgürlüklerden ekonomik özgürlüğe kaydı. bu noktada liberaller komünizm tehdidine karşı yeni muhafazakarlarla bir arada görünmeye başladılar. bence south park'ın 26. sezonundaki ilk bölüm tam olarak buna bir eleştiri olarak okunabilir.

    8- liberteryenizm sabit bir görüş değildir, daha ziyade 6 farklı elementin farklı şekillerde karışımından oluşan bir fikir bulutudur. bu 6 ilke
    a.property rights - mülkiyet hakları
    b. negative liberty, negatif özgürlük
    c.individualism bireycilik
    d. free markets serbest piyasa
    e. a skepticism of authority otoriteye karşı şüphe
    f. a belief in the explanatory and normative significance of spontaneous order/ kendiliğinden düzenin açıklayıcı ve normatif önemine dair bir inanç