• aristoteles bir biyolog olarak 500 cins hayvanı adlandırmıştır. hayvanların nasıl algıladığı üzerine dönemi için çok ilerde sayılabilecek gözlemler yapmıştır.

    "aristoteles, doğanın durağan değil, devinim içinde olduğunu kabul eder. devinim bir ereğe doğru yönlenmiştir. erek, po­tansiyellikten edimselliğe geçmek, başka bir deyişle, formun madde içinde ger­çekleşmesidir. form en yetkin niteliğine ulaşma ereği içinde kendini gerçekleştiriyorsa, doğada en yetkin biçimine ulaşma yönünde bir devinim olması gere­kir."

    maddelerin kendi formlarının ereğine ulaşmasının önünde bazı engeller vardır. örneğin insan 5 parmaklıdır ancak 6 veya 4 parmaklı doğabilir. bu olaylar rastlantısal gerçekleşir ve doğanın içinde olmalarına rağmen doğaya uygun değillerdir.

    "aristoteles, teleolojisine uygun bir evren tasarımı sunar. küre şeklinde dü­şündüğü evrende, varlıklar oldukça hiyerarşik bir düzene sahiptir; tanrı'ya ya­ kın ya da uzak olmalarına göre belli bir sıra içinde yerleştirilmişlerdir. evren, gökyüzü (ay üstü dünyası) ve yeryüzü (ay altı dünyası) olmak üzere temel iki parçadan oluşur. tanrı'ya daha yakın olan gökyüzündeki varlıklar, gezegenler, yıldızlar, değişmez bir öze sahiplerdir. ancak bunlar hareketsiz varlıklar değil­lerdir; aristoteles, yıldızların ve gezegenlerin dairesel yörüngeleri üzerinde ha­reket ettiklerini kabul eder."

    ona göre dünya hareketsiz bir küredir, evrenin merkezindedir ve içindeki her şey değişme, bozulma ve yok olmaya mahkumdur.

    "aristoteles can­sız varlıklar gibi canlı varlıkları da hiyerarşik bir sınıflandırmaya tabi tutar. bu sınıflandırmanın dayandığı ilke, bizim bugün bilimlerde kullandığımız bir il­ke değildir kuşkusuz. çünkü o bütün canlı varlıkların içinde bir "ruh" taşıdığı­na inanıyordu."

    "ruh, bedenin nedeni ve ilkesidir, hem devinim kaynağı, hem amacı hem de gerçek özüdür. bilgi türlerine benzer bir şekilde, ruh türleri de alttan üste doğru sıralanırlar. bu sıralama içinde varlıklar, sahip olduktan ruh gücüne göre dere­celendirilirler. ruh güçleri, "beslenme, duyusal algılama, iştah, yer değiştirme, düşünmeden oluşur. ruhun en altta yer alan biçimi, sadece beslenme gücüne sahip olan bitkilerdir; hayvanlar ise bitkilerden daha fazla bir ruh gücüne sahip­tirler, çünkü algılama, yer değiştirme ve iştah gibi güçlere sahiptirler. insan ise akıl ve entelekt (düşünme gücü) ile en üstte yer alır. insana ait olan ruh güçle­ri, bilimsel düşünme gücü (logos, teoretikos) ve karar verme gücü (dianoia praktike) olmak üzere iki şekilde çalışır. bizler bugün "ruh" kelimesinin bu anlamda kullanılmasına karşı çıkabili­riz; ama o, ruh ve beden ikiliği ile, canlı bir varlığı cansız bir varlıktan ayıran te­mel özelliğin ne olduğu sorusunu yanıtlamaya çalışıyordu. ruh kavramı, onun "gizillik" ve "edimsellik" kavramlan ile ve teleolojik yaklaşımıyla yakından il­gilidir. canlı varlıklar dışarıdan bir itki olmaksızın, içlerindeki ruh ile (bunu "form" olarak da düşünebiliriz) devinime geçme, değişme özelliklerine sahiptir. bedeni hareket ettiren, "edimsel" kılan, ruhtur."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf. 133-134