• mustafa kemal, -muhtemelen- güzel ve geniş akşamda yanındaki genç bir adama sorar: türkçenin en büyük şairi kimdir?

    elbette bu sorunun doğru bir cevabı yok, şairin büyüğü-küçüğü kıyasına girmemek gerekir. dilimize kim bir dize verdiyse, yâd olsunlar. tüm kadehler şereflerine kalksın. onlar dimağımıza, bizi mahpussak bile bizi zengin edecek servetleri bağışladılar.

    sorunun cevabını kendi verir:
    -tevfiktir oğlum, tevfik.

    tabii daha nazım hikmet, attila ilhan ortada yoktur. namık kemal'i niye söylememiştir bilinmez. fakat; paşanın söylediği anlaşılmaz değil. tevfik fikret, millet şarkısı ismini verdiği bir şiirle henüz olmayan bir millete ezberlenecek bir şiiri veriyordu.

    hakka tapmayanları milletin dışına itmeyen, olmayan vaatleri bir daha va'detmeyen, medeniyeti reddetmeyen bir şiir.

    çiğnendi, yeter, varlığımız cehl ile kahre;
    doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz.
    birlikte bugün bulmalıyız derdine çare.
    can kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.

    millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol;
    ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa… var ol!

    gel kardeşim, annen sana muhtâc, ona koşmak..
    koşmak ona, kurtarmak o bi-bahtı vazifen.
    karşında göğüs bağr açık ölgün, yatıyor bak;
    onsuz yaşamaktansa beraber ölüş ehven!

    her an o güzel sineyi hançerliyor eller;
    imdâdına koşmazsak eğer mahvı mukarrer.

    zulmün topu var, güllesi var, kal'ası varsa,
    hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır;
    göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa
    sönmez ebedi, her gecenin gündüzü vardır.

    millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol!
    ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa.. var ol!

    vaktiyle baban kimseye minnet mi ederdi?
    yok, kalmadı, hâşâ sana zillet pederinden
    dünyâda şereftir yaşatan milleti, ferdi;
    silkin, şu mezellet tozu uçsun üzerinden.

    insanlığı pâ-mâl eden alçaklığı yık, ez;
    billâh yaşamak yerde sürüklenmeye değmez.

    haksızlığın envâını gördük.. bu mu kanun?
    en gamlı sefâletlere düştük.. bu mu devlet?
    devletse de, kanunsa da, artık yeter olsun;
    artık yeter olsun bu deni zulm-ü cehâlet...

    millet yoludur, hak yoludur tuttuğumuz yol,
    ey hak, yaşa, ey sevgili millet, yaşa… var ol!