bu söylev, bilimsel tarihçiliğin kurucu ismi sayılan thukydides'in (iö 455-400) peloponnesos savaşı'nın tarihi içinde yer alır. söylev'de perikles esasen atina'yı ve demokrasiyi yüceltir. bu yüzden söylev, demokrasi düşmanları tarafından çeşitli aşağılanmalara maruz kalmıştır. bunlardan biri platon'dur. platon, meneksenos adlı diyaloğunda sokrates'in ağzından perikles'in cenaze töreni söylevini aşağılar ve söylevi gerçekte perikles'in değil, atinalı olmadığı için kendisiyle resmen evlenemediği ileri sürülen karısı, eski fahişe aspasia'nın (bkz: miletoslu aspasia) hazırlamış olduğunu iddia ederek gülünç düşürmeye çalışır.
söylev'den kısa bir bölüm: "başka ulusların yasalarına bakarak kurulmamış olan bir idare şeklimiz var; başkalarını taklit etmek şöyle dursun, biz kendimiz başkalarına örnek oluyoruz. idare şeklimizin adı demokratia'dır. bu ad ona, birkaç kişiye değil, bütün yurttaşlara dayandığı için verilmiştir. yasalarımız kişisel işlerde herkese aynı hakkı veriyor; devlet işlerinde herkesin alabileceği yer şu ya da bu soydan oluşuna değil, gösterdiği yüksek yetenekle kazandığı üne göredir. yurda iyiliği dokunabilecek bir yurttaşın şerefli bir yer kazanmasına da fakirliği, alçak bir sınıftan oluşu engel değildir. devlet işlerinde çok serbest düşünüyoruz. bu serbest düşünüşü günlük uğraşlarımızda da gösteriyor, birbirimizi eleştirmek için gözetmiyoruz. birisi bir kere gönlünün dilediği gibi işlemişse ona kızmadığımız gibi başkalarını cezalandırmayan, fakat can sıkan somurtkan bir yüz de takınmıyoruz. özel yaşayışımızda hepimiz dilediğimizi işlediğimiz halde bütün yurttaşları ilgilendiren işlerde kötü bir şey yapmak korkusuyla çok sıkı davranıyor, baştakilerin, yasaların, özellikle haksızlığa uğrayanları korumak için konulmuş olan, yazılı olmadıkları halde onları ayakları altına alanlara herkesin pek doğru ve yerinde bulduğu kötü bir ad kazandıran yasaların buyruklarından dışarı çıkmaktan çok çekiniyoruz. ( ... ) savaş işlerindeki tedbirlerimizin esaslarında da şu noktalarda düşmanlarımızdan ayrılıyoruz: şehrimizi herkes için açık tutuyoruz; düşmanlarımızdan biri gizlenilmemiş bir şeyi görür de faydalanır korkusuyla görmesine, öğrenmesine engel olmak için hiçbir yabancı yı hiçbir zaman şehrimizden kovmuş değiliz. ( ... ) gençlik eğitiminde onların [spartalıları kastediyor] hedefi ağır, meşakkatli bir yaşayış ile daha çocuk iken bir erkek gibi olmaktır. bize gelince, rahat, başıboş yaşadığımız halde kendimizinkine denk düşman güçlerine karşı yürümekte olanlardan hiç de geri kalmıyoruz. ( ... ) bu ve başka hususlarda atina, hayranlığa değer. israfa kaçmadan güzel şeyi, gevşeklik vermeyecek derecede bilgiyle uğraşmayı seviyoruz. zenginliği gürültülü sözlerle övünmek için, bir iş başarabilmek için fırsat biliyoruz. yoksul olduğunu kabul etmek bizim için ayıp değildir: fakat bundan kurtulmak için çalışmamayı ayıp sayarız. bir atina yurttaşı kendi özel işlerine bakarken kamu sorunlarını savsaklamaz. devletle ilgilenmeyen bir kimseyi zararsız değil, yararsız buluruz ve bir politikayı ancak birkaç kişi ortaya koyabilir ama hepimiz onu yargılayabilecek yetenekteyiz. biz tartışmaya, siyasal eylemin önüne dikilen bir engel diye değil, bilgece davranmanın vazgeçilmez bir ön hazırlığı diye bakarız."
kaynak
ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. s.52
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara