• sapolsky'nin davranış(1) adlı eserinden özetleyerek aktarıyorum.

    evrim üç aşamaya dayalıdır: a- genetik yollarla belli biyolojik özellikler miras alınır, b- mutasyonlar ve gen kombinasyonları bu özelliklerde çeşitlenmelere neden olur, c-bu varyantların bazıları diğerlerine göre daha çok uyum kazandırır.

    bazı yanlışları düzelterek başlayalım.
    1- evrim hayatta kalma ile ilgili olmaktan ziyade üremeyle ilgilidir. (bkz: antagonistik pleiotropi).
    2- evrim gelecekte faydalı olacak özellikler seçmez, o sadece anlık durumlara tepki verir.
    3- evrim daha karmaşık olanları hayatta tutmak için çabalamaz.
    4- evrim bir teori değildir. allah ise bir teori dahi değildir, bir masaldır. evrim hakikatin çerçevesidir, onsuz hiçbir şey anlaşılamaz.(son iki cümle sapolsky'e ait değil)

    evrim bir organizmanın özelliklerini iki yolla şekillendirir. cinsel seçilim karşı cinsi etkileyen özellikleri seçer, doğal seçilim gen kopyalarının başka bir yolla geçişini güçlendiren özellikler seçer (örn. sağlıklı olma, hızlı koşma, toplayıcılık beceriler vs.)

    bazen bu iki yol birbiriyle çatışır. örneğin yaban koyunlarında bir gen erkeklerin boynuz büyüklüğünü etkiler. bu cinsel seçilimi artırırken yaşam süresini kısaltır. peki hangisi kazanır? ara formlar. tavuskuşu da bir diğer örnektir. burada da antagonistik pleiotropi görülür.

    organizmanın seçiliminin 3 ayağını açıklayarak biraz derinleşelim.

    --- bireysel seçilim ---

    genlerin çok sayıda kopyasını aktarmasının en doğrudan yolu üremeyi maksimum seviyeye çıkarmaktan geçer. bunu şöyle özetleyebiliriz " tavuk, bir yumurtanın bir diğer yumurta üretme şeklidir". davranış sadece bir epifenomen, genlerin kopyalarını bir sonraki kuşağa taşıma aracıdır. hayvanlar türlerinin diğer üyelerini umursamaz tek dertleri kendi soy ağaçlarının devam etmesidir. (bkz: langur maymunları neden çocukları öldürür?) (bkz: bruce etkisi nedir?)

    --- akraba seçilimi ---

    kardeşinizle genlerinizin %50'sini paylaşırsınız. yani evrimsel olarak sizin bir çocuk sahibi olmanızla kardeşinizin iki çocuk sahibi olması aynı şeydir. primatlarda dahil pek çok türde açıkça gözlenebileceği gibi akrabalar arasında dayanışma son derece güçlüdür. en iyi örnek vekil annelik konseptinde görülür. yeni doğum yapmış bir dişi ergen bir başka dişiye bazen yavrusunu emanet eder. bu işte iki taraf da kazançlıdır anne bebek sorumluluğu olmadan gıda aramaya gidebilir ergen dişi ise annelik tecrübesi edinir. peki bilin bakalım anneler çocuklarına vekil annelik yapması için kimi seçerler? evet doğru bildiniz, kız kardeşlerini. yani vahşi doğada da teyzeler anne yarısıdır.

    akrabalığın primatlar arasında çokça bilindiğine dair bir diğer veri dorothy cheney ve robert seyfarth'ın araştırmasından geliyor. a primatının yavrusuna kötü davranan b primatına a'nın akrabaları kötü davranıyorlar. üstelik bu durum bazen b'nin akrabalarına kadar kötü davranamaya gidiyor. kan davasının kökeni hakkında da bir şeyler çıkarabiliriz buradan. *.

    sincaplar ve çayır köpekleri ise bir yırtıcı gördükleri zaman ses çıkararak yırtıcının dikkatini çekme pahasına gruplarını uyarıyorlar ancak bunu yakınlarda akrabaları varsa daha çok yapıyorlar.
    (bkz: akraba spermlerin birbirini tanıması mümkün mü?)


    --- karşılıklı özgecilik ---

    canlı formlarının karşılıklı fedakarlıklar yaparak ortaklaşa bir şekilde hayatta kalmaları mümkün mü? insanlarda mümkün olduğunu biliyoruz ki buradayız ancak mesele çok daha temel bir noktada başlıyor. size escherichia coli bakterisi üzerinde yapılan bir çalışmayı anlatmak istiyorum. aynı bakterinin üç türü laboratuar ortamında üretiliyor. bu üçünün birinci bakteri ikinciyi yok edebiliyor. ancak bunu yaparsa üçüncü bakteri de kendisini yok edecek. bu üç bakteri aynı ortama sokulduğunda durumu idrak edip sırf bu üçlü sistemde daha uzun süre hayatta kalabilmek için kendi üremelerini sınırladıklarını görüyoruz(2,3).

    buradaki kural basit. "sen beni kollarsan ben de seni kollarım. yapmak zorunda olmasam seni kollamayı tercih etmezdim. senin de aynısını yapıp yapmadığını kontrol ediyorum." karşılıklı özgeciliğin örneklerini pek çok farklı türde de görebiliyoruz. balıklar sürü halinde yüzer, kuşlar belirli formasyonlarda uçar, mirketler yırtıcılar yaklaştığında hedef olma pahasına sürüyü uyarır. bu sürecin çalışması için iki temel kural gerekiyor. a- üyeler birbirleriyle tekrar karşılaşacaklarını bilmeliler b- üyeler birbirlerini tanıyabiliyor olmalılar.

    ayrıca canlılar her fırsat bulduklarında hile yaparlar. hilenin doğal olduğu yerde ise ilk özgecilik yapan dezavantajlı duruma düşer. peki nasıl oluyor da canlılar bu ikilemi aşmayı başarıyorlar? burası çokomelli arkadaşlar.

    şurayı hızlıca bi okuyup geliverin.
    (bkz: en iyi işbirliği stratejisi hangisidir?)
    üstteki sorunun yanıtı şu: işbirliği ile başlayın ve sonrasında karşınızdaki işbirliği yaparsa siz de yapın, ihanet ederse siz de edin.

    peki ama işbirliği ilk etapta nasıl başlıyor? ilk işbirliği yapan karşı tarafın daima ihanet et stratejisi ile oynamadığını nereden biliyor? bunu bilmesinin imkanı yok. sapolsky gerçek hayatta karşılaşılan çözümü şöyle örneklendiriyor. diyelim ki 100 kişilik bir grupta iki misliyle mukabeleci 98 adet de daima hain var. misliyle mukabeleciler mahvolacaktır...taa ki birbirlerini bulana kadar. işbirlikçiler birbirini bulduğu andan itibaren daima hainler ya misliyle mukabeleci olacaklar ya da bu iki oyuncu tarafından piyasadan silineceklerdir. bir işbirliği yuvası popülasyon üzerinden dışarı doğru kendini belli edecektir.

    elbette evrim meselesi anlattıklarımla sınırlı değildir hatta üstteki metin evrimin %1'ini bile aydınlatmaz ancak sözlük formatı için bu yazının bile çok uzun sayıldığının farkındasınız. bu sebeple evrim'in temellerinden bahsedip konuyu derinleştirdikçe buralara ilgili soruları ve başlıkları bırakarak sizin de evrimi anlamak için yaptığım bu yolculuğa davet edeceğim. başlığı takip etmenizi öneririm :)


    kaynak
    1- sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.
    2- b. kerr et al., "local dispersal promotes biodiversity in a real-life game of rock-paperscissors," nat 418 (2002): 171;
    3- j. nahum et al., "evolution of restraint in a structured rock-paperscissors community," pnas 108 (2011): 10831.