• doğrudan alıntıdır.
    "aristoteles bilimleri, yani felsefeyi üç sınıfa ayırır: üretken, pratik ve teorik bi­limler. üretken bilimler hakkında pek kapsamlı bilgi vermez; bunlar sanat, koz­metik, çiftçilik ve mühendislik gibi herhangi bir şeyin üretimi ya da bilen özne­nin kendi dışındaki yapıtını ortaya çıkarması (poiesis) ile ilgili olan bilimlerdir. teorik bilimler, başka herhangi bir amaca ya da fayda sağlamaya yönelmeden, sadece bilgiye ulaşma ereğiyle elde edilen bilgidir; o "bilgi olarak bilgi"dir. ge­nellikle, fizik ya da doğa bilimi, matematik, metafizik, teorik felsefenin alanına girer. pratik bilimler, eylem (praxis) ile yani insanların hem nasıl eyledikleri ile hem de nasıl eylemeleri gerektiği ile ilgilidir. bu anlamda, politika ve etik, eko­nomi ve strateji pratik bilimlerin içinde yer alır.

    mantık, bu sınıflandırılan bilgi alanlarının içine girmez; çünkü bağımsız bir bilim değildir. aristoteles'e göre mantık, bir bilim dalı olmanın ötesinde, bilim­sel etkinlikte ya da genel olarak bilgi edinme eylemi içinde izlenmesi gereken te­mel akıl yürütme kurallarını verir. her bilim belli aksiyomlardan oluşur. bu du­rumda, acaba hangi türden önermeler aksiyom niteliğini taşıyacaktır ya da aksi­yomlardan önermeler türetilirken (çıkarsanırken) bu hangi kurallara göre yapı­lacaktır? önermeler için hangi türden kanıtlar istenecektir? işte, bu gibi sorula­rı mantıkla ilgili yapıtlarında yanıtlamaya çalışmaktadır aristoteles. bu nedenle öğrencileri aristoteles'in mantıkla ilgili yazılarını bir araya topladıklarında bun­lara organon (alet, araç) adını vermişlerdir. aristoteles mantıkla ilgili derslerinde ve yapıtlarında düşünmenin temel araçlarını keşfetme, bilimsel bilginin te­mel kurallarını ortaya koyma uğraşı içindedir.

    aslında aristoteles mantık kelimesini kullanmaz; logica terimi roma felsefe­si içinde kullanılır olmuştur. aristoteles'in, mantığa karşılık gelecek şekilde kul­landığı kelime "analitik"tir. analitik, mantığın tanıtlama biçimleriyle ilgilidir ve aristoteles'in biçimsel mantığın kurucusu olarak kabul edilmesi, organon'un ilk kitabı olan birinci analitikler'de geliştirdiği çözümlemelerden dolayıdır.

    aristoteles bir bilme yöntemi olarak nasıl bir tanıtlama biçimi üzerinde du­rur? ilk olarak, filozof, bilim dallarının uğraş alanlarının farklı olduğunu dü­şünmesine karşın, bunların dayandığı bilimsel mantığın aynı olduğunu kabul eder. sözgelimi, geometri uzamla ilgilidir, botanik ise bitkilerin beslenme ve büyümeleriyle; ama her ikisi de ortak mantık kurallarına bağlıdır. bunun nedeni mantığın kurallarının bütün gerçekliği kuşatmasındandır; mantık, şu ya da bu gerçekliğin, şu ya da bu bilgi dalının değil, bütün bilim dallarının "bilgiye ulaşma" yöntemle­rinin ortak kurallarıdır.

    ikinci olarak, aristoteles, bilimsel bir tanıtlamanın bize belli bir olgusal­lığın bilgisini verdiğini söyler. örne­ğin, "bütün insanlar ölümlüdür, sok­rates bir insandır, o halde sokrates de ölümlüdür" tasımında, yapılan şey sa­dece ilk önermeyle tutarlı bir sonuca varmak değil (yani mantıksal olarak doğru bir çıkarsama yapmak değil) aynı zamanda belli bir olgusallığın doğrulanması­dır. son önermeden yola çıkılırsa; "sokrates ölümlüdür" vargısı, bir olgusallığa karşılık düşmektedir. biz bu olgusallığın düşüncesine sahibizdir. yani bizim al­gı dünyamızda sokrates bir ölümlü olarak yer alır. bu olgusallığa ilişkin düşün­cenin doğrulanması ise mantık ile yapılır. sokrates'in bir ölümlü olduğu öner­mesini öğelerine ayrıştırarak (çözümleyerek ya da analiz ederek) doğru olup ol­madığını sınayabiliriz, yani tanıtlayabiliriz. aristoteles'in mantığı, usavurmanın kurallarını yani düşünmenin yollarını gösterdiği için "formel mantık" (biçimsel mantık) olarak da adlandırılır.

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf.128-129