• argo; bir topluluğun yalnızca birbirleriyle anlaşmak üzere yaşattıkları "özel bir sözcük dağarcığına dayalı konuşma biçimidir."

    küfür ve sövgü, argonun ancak bir parçası olabilir.

    "kaçarı şanlı, kovarı namlı, annesinden hazreti ali nişanlı. salozlara şap şap, kızlara hap hap. mevlanakapılı fayrap ömer köleleri..." cümlesinde müstesna bir örneğini gördüğümüz argo, hiç bir müstehcen ibare içermeyebilir.

    türkçe'nin büyük argo sözlüğünü -tanıklarıyla- yazan şahane insan hulki aktunç'un kitabının başında yer verdiği "özgür belirlemeler"i açıklayarak ilerleyelim.

    "argo, dilin gizli örgütüdür": argo, saklamak için kullanılır. kullanan kişilerin dışındakiler anlamasın diye, kelimeler ve gramatik farklılaştırılır.

    "argo, etik azınlıkla etnik azınlığı dilde buluşturur": toplumun dışındaki etnisitelerden ödünç alınan kelimeler (romanlar, domlar gibi), toplumdan zaten dışlanmış ve ahlak anlayışı toplumla bir türlü uyuşamayan -gayrikanuni uğraşlarla geçinen- kişilerin dilinde, fark edilme tehlikesine karşı bir siper olarak kullanılır.

    "argo, toplumsal yasaların boşlukları, satır arası beyazlıklarıdır": nefis bir ifade, sosyal düzenin çatlaklarında yaşayanlar, yasaların da, dilin de dehlizlerine sığınırlar.

    "argo, şifresi çözüldüğü anda yok olur.": çünkü artık işlevini yitirir, var oluş amacını kaybeder.

    "argo, kağıda değil duvara yazı yazar. ": isyandır. anlaşılmayı değil, hissedilmeyi ister.

    "argo, en mazlum olduğu anda en saldırgan olabilendir.": aktunç hoca'nın sık kullandığı tanık olan kemal tahir'in esir şehrin mahpusu romanında; bir çelebiyi makaraya saran "çakal" mahkumlar, argonun "asıl niyeti saklayan" özelliğinden yararlanarak bu "beyefendi"ye mazlum ve ahmak görünmeyi başarırlar. böylece çelebinin yanılgısından istifade edebilirler.

    "argo, alaydır": nasıl "sanat hakikati bağırmaz sezdirir" ise, argo da hakikati "incelikli haytalık" yöntemiyle anlatır.

    "argo, yabancılaşma ve yabancılaştırma gibi görünen yabancılaşmama çabasıdır.": kendisini genel iletişim dizgelerinden ve dağarcığından korumaya çalışırken, onlara bitişik yaşayıp onlara yeni olanaklar kazandırır.

    "argo, ambargodur.": toplumun dışlamaya çalıştığı topluluklar, toplumu yaşattığı dilden dışlama savaşıdır.

    "argo, hem toplulukların, hem bireylerin yaratısıdır.": çünkü, toplulukların toplumca, bireyin ise topluluklarca dışlandığı gerçeğine yaslanır.

    "argo, boyuneğmedir ve başkaldırıdır.": dilin verili anlamları karşısında susar. fakat, verili anlam dizgesini de dayattığı genelgeçer ahlakını yargılamak için alüst eder.

    "argo, denizin uzak kıyısıdır.": deniz (dil) ne kadar büyükse, argo da o kadar büyüktür.

    ---
    hulki aktunç'un bin cefa ve bin keyifle yaptığı bu muhteşem çalışmayı herkese şiddetle tavsiye ediyorum. hoca, kaşgarlı mahmut'a selamla ve onun güzide sözlüğünü incelemekle işe başlamış ve ömrü vefa ettiğince ,kendi deyişiyle "argoyu topluma ihbar" etmiş.

    dilimiz için gösterdiği kutsal çabaya saygılarımı sunarım.

    kaynak: aktunç, h. (1998). büyük argo sözlüğü: tanıklarıyla. yapı kredi.