• aşağıdaki alıntıların tümü milan kundera'nın varolmanın dayanılmaz hafifliği adlı kitabındandır.

    "şu sonuca vardı tomas: bir kadınla sevişmek ve bir kadınla uyumak iki ayrı tutkudur, sadece farklı değil aynı zamanda da zıt tutkular. aşk çiftleşme arzusunda (sonsuz kadına kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur (tek bir kadınla sınırlı olan bir arzu)."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "compassion sözcüğünün genellikle kuşku uyandırması da bu yüzdendir işte; aşkla uzaktan yakından ilgisi olmayan, ikinci sınıf, değersiz kabul edilen bir duyguyu anlatmaya yarar bu sözcük. birisine merhamet duyarak sevmek gerçekten sevmek değildir."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "rastlantıların, sadece rastlantıların söyleyecek bir sözü vardır bize. gereklilikten doğan, olmasını beklediğimiz, günbegün yinelenen her şey dilsizdir. sadece rastlantı bir şeyler söyler bize. onun diyeceklerini çingenelerin kahve falı bakması gibi karineyle çıkarırız."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundaydılar."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "göz kararmasına güçsüzlerin esrimesi de diyebiliriz. güçsüzlüğünün farkına varan bir kişinin güçsüzlüğüne karşı çıkmak yerine ona boyun eğmeye karar vermesi... güçsüzlükten sarhoştur, daha da güçsüzleşmek ister, kentin en büyük meydanında herkesin gözü önünde yere yuvarlanmak, daha da alçalmak, aşağının aşağısı olmak ister."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    " orospuların dünyasıyla tanrı'nın dünyası arasında iki krallığı birbirinden ayıran bir ırmak gibi keskin bir sidik kokusu yayılır gider."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "[...] duyusal yanı eksik olduğundan değil; yalnızca buyuracak gücü yok. ancak şiddetle tanımlanan kimi şeyler vardır yaşamda. bedensel sevgi şiddetsiz düşünülemez."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    " elbette büyük haksızlık ettiğini biliyordu, franz yaşamına giren en kusursuz erkekti -akıllıydı, resimlerini anlıyordu, yakışıklı ve iyi yürekliydi- ama üzerine düşündükçe bu aklı yerle bir etmek, yufka yürekliliğini kirletmek, onun o güçsüz gücünün ırzına geçmek istiyordu."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "aslında, gerçekten ciddi olan sorular bir çocuğun bile dile getirebileceği sorulardır. yalnızca çocuksu sorular gerçekten ciddi olan sorulardır."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "kaldı ki aşklar da imparatorluklar gibidir; üzerine dayandıkları düşünceler unufak olduğunda, onlar da silinir gider."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "önceden de söyledim, eğretilemeler tehlikelidir. aşk bir eğretilemeyle başlar. yani bu şu demektir ki, aşk bir kadının, dilindeki ilk sözcükle şiirsel belleğimize girmesiyle başlar."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "yürek konuştuğunda akıl karşı koymayı yakışıksız bulur."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "insanların yeryüzündeki kardeşliği ancak kitsch üzerine kurulabilir."
    "unutup gitmeden önce kitsch'e dönüştürecekler hepimizi. varolma ve unutuluş arasındaki durak kitsch'dir."

    ---- ---- ---- ---- ---- ----

    "belki de sevemememizin nedeni çok sevmek istememiz, yani karşımızdaki kişiden hiçbir istekte bulunmaksızın, ondan onunla birlikte olmaktan başka bir şet istemeksizin kendimizi ona verecek yerde ondan bir şey (aşk) talep etmemizdir."

3 entry daha