• ekimdeki festival seçkisini izlemeye devam ediyorum, biraz film yazayım. epeyce iyi yorum alıp övülen, kuru otlar üstüne'nin de yarıştığı cannes'da bu seneki palme d'or'un sahibi olan film "anatomy of a fall"; "bir düşüşün anatomisi", fransız yönetmen justin triet'nin filmi.

    cinayet çözme fikrini herhalde 11 yaşından beri seviyorum. polisiye izlemekten çok da okumayı sevdim, agatha christie'yi keşfetmemle külliyatını yalayıp yutmam da bir olmuştu o zamanlar. filmde yazar bir çiftin görme engelli oğulları ve köpekleriyle birlikte yaşadıkları dağın tepesinde bir evleri var. bir gün bir sabah yürüyüşten dönen çocuk, babasını balkondan düşüp ölmüş olarak buluyor. evdeki tek kişi olan karısı şüpheli bulunuyor ve dava süreci başlıyor.

    --spoiler--
    filmin düşüş sahnesiyle değil de yazar eşin(sandra), evinde yapmaya çalıştığı bir röportajın kocasının (samuel) çaldığı aşırı yüksek müzik sesiyle bölünüp başarısız olduğu sahneyle başlaması bize buradaki insanlar hakkında düşünecek bir şeyler veriyor ve merak unsuru devreye giriyor. bu arada kocanın çaldığı müzik 50 cent'ten p.i.m.p ve film boyunca hem hatırlama süreci hem de şüpheli ölümü yeniden canlandırma sahnesi ile birlikte bu şarkıyı mahkeme sahneleri de dahil olmak üzere çok kez duyuyoruz ve atmosfere çok iyi uyum sağlıyor müzik.
    --spoiler--

    court-dramalar her zaman insanın adalet duygusunu sınama eğilimindedir. siz de tanıkları dinler, kanıtları inceler, belki adil olmaya çalışır belki de olamazsınız. ilgi çekici olan da budur. anatomy of a fall'da ise bulmaca gibi sunulan delillerden ziyade yaşanan olayların göreceliği, tarafların kendi pencereleri ve mutlaklığı sorgulanan gerçeklik duygusu hakim filme.

    yönetmenin çekime hareket kattığı mahkeme sahneleri ise takdir edilesi ve tabi ki sandra hüller'in performansı enfes.