1920'de malatya'da doğmuş, istanbul hukuk'ta ve gazetecilik enstitüsü'nde okumuş gazeteci-şair.
hergün ve gece postası gazetelerinde makaleler ve sanat eleştirileri yazmıştır. destan denemeleri olarak başladığı şiir yolculuğundan kuytularda kalmış bir şiirini paylaşıyorum: tahta at. oğlu ömer'e yazdığı bu şiir de bir sıçrayışla destana dönüşebilir gibi duruyor.
şimdi yaşıyorsun çocuk başındaki alemde
elinde oyuncaklar renkli ve güzel
üzerinde bütün ruhumla titrediğim,
bir tomurcuksun ki hayat bahçemde;
uğruna saçlarım beyazlaşacak tel tel!
büyüyeceksin... değişecek başındaki dünya,
seveceksin, dünya nimetlerini duygun nisbetinde
bilgi, servet, şöhret... en güzeli hülya...
dilerim canıma karşılık;
iyi şeyler bulunsun kısmetinde!
büyüyeceksin, zaman zaman
kopacak ruhunda kasırgalar
bazan sükunet bulacaksın,
biten arzuların boşluğunda.
gelişecek yeni hülyalar...
şimdi sen bahçede bunlardan habersiz,
tahta atının üstünde;
hayatı fethe çıkan bir süvarisin...
geçtiğin yollarda görünmüyorsa izin:
şekilsiz dünyan var içinde, kendi yarattığın...
bekle! atın uçtukça zaman içinde; dolu dizgin
şekline varacaksın dünyanın...
şekline ki; sert çizgilerle bazen,
yolunun üstünde bir dağ misali yükselen
hadiseler olacak... korkunç karanlık...
belki o zaman yalnız olacaksın
bütün sevgilerden uzak
ne uğruna canını verecek baban,
ne de sevgi hazinesi;
annen bulunacak...
şimdi ki tahta atın
yerini alacak;
bilgin, kuvvetin, san'atın...
bunlarla mümkündür ancak;
güzel dünyamızda yaşamak saltanatın.
kaynak:
güngör gençay. genç şairler antolojisi, ege matbaası, 1955
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara