• hakkı hünler'in duygu temelli oluşturulacak yeni bir insan birlikteliği için bir aidiyet yaratılmasına atfettiği kavram.

    aslında kavramın gerçekte ne olduğunu biliyoruz, benedict anderson'un hayali cemiyet dediği şey. dini kültürden kopan bir sapiens grubu için genellikle milliyetçilik ile karşılanır. bir hayali cemaat yaratılacaksa en azından 19. ve 20. yüzyıllarda bu hayal etnik aidiyet üzerinden tanımlanmıştır. bugünlerde de woke hareketi ile aynı şey deneniyor gibi.

    hünler, rousseau'nun önerdiği şekilde bu teşekkül eğitim aracılığı ile sağlanır. "yurttaşlar yeni politik aygıtın buyruklarına adeta kendi duygularından çıkan dolaysız rızayla itaat edecekleri şekilde eğitilmelidirler."(1)

    böyle bir eğitim bizim eğitim sistemimizin de son yüzyıldır temeline yerleştirilmeye çalışılır. ancak tüm insan toplumlarında açıkça görüleceği üzere bu eğitim tarzı hem kendi düşmanlarını yaratmakta hem de derin bir uzlaşma ihtiyacını sığ bir ortak kavramsallaştırma yoluyla ikame etmektedir.

    insanın tini olmadığından tinsel bir teşekkül peşine düşmeden, kendi ortamında kendini ve kendiliğine dahil olanı özgürce şekillendirebilen bireylerden mürekkep bir çevreyi inşa etmeye odaklanmalıyız.

    kaynak
    1- hünler, hakkı. (2011). estetik'in kısa tarihi: modern kültür ve sanat üzerine felsefi bir araştırma (m. m. zorbay, ed.). doğu batı yayınları.sf.197