3 entry daha
  • öncelikle, hayır sonradan trakyalı olamazsınız.

    sonra, yukarıdaki girdilerde herkesin ilgisini çekmeyebilecek konulara yoğunlaşmış başlıklarla ilgili yazılanları okurken kendimin neden ressam araştırmaları yapıp onları paylaşmayı seçtiğini düşündüm. ve aklıma bir travmam (kind of) geldi.

    12 yaşında bir orta okul öğrencisiyken yeni bir dersin yeni bir öğretmeniyle ilk derslerimizden birini işliyorduk. (dersin 'vatandaşlık ve insan hakları' olduğunu hatırlıyorum) öğretmen bizden bildiğimiz birkaç ressam ismini saymamızı istedi. ben gönüllü olmadan da bana söz verdi. ve ben hiç ressam tanımıyordum. bilmediğimi söyleyince öğretmen çok şaşırmıştı. mimikleri her şeyi anlatıyordu, sanırım bir iki cümleyle de şaşkınlığını ifade etmişti. ben çok ama çok utanmıştım. kendi kendime verdiğim tepki daha büyüktü. ben öğretmen çocuğuydum, sınıfın en çalışkan öğrencilerindendim ve nasıl hiç ressam tanımazdım? nasıl olur da bu soruya cevap veremezdim? yer yarılsaydı da içine girseydim.

    böyleyken böyle, not defteri yahut sevgili günlük.

3 entry daha