2 entry daha
  • "ilk turda bitirelim" elbette güzel bir motivasyon sağladı ama seçmen ikinci tura hazırlanmalıydı. hatta belki de sinan oğan ve muharrem ince'nin adaylıkları kesinleştiğinde direkt ikinci tura ağırlık verilebilirdi. şu iki haftada her tuşa basıp ümit özdağ gibi birinin ayağına da gidilmezdi, seçmenin hevesi de kırılmazdı, b planı olurdu.

    "bu son seçim" sloganı elbette seçmen mobilizasyonu açısından önemli bir rol oynadı ama seçmen böyle bir zihinsel uçuruma süreklenmeden de bu seçimin önemi vurgulanabilirdi. durum iyi değil, kabul. ama kardeşim (yaş 20) ve arkadaşlarını, ailemdeki yaşıtlarını gözlemlediğimde umut bağlanan z kuşağının umutlarının yerle bir edildiğini görüyorum. halbuki umut sürdürülebilir bir şeydir. o mecliste zekeriya yapıcıoğlu varsa can atalay da var. rte ve kk arasında birkaç puan var, buradayız biz de yani. 21 yıllık en başından itibaren belli ki otokratik bir yönetime oynayan bir yönetim, geldiği bu noktada bile %47'yi kıramadıysa bu fena bir durum değil (ki 2014'te ekmo başkanın oyu 48'di). nedense çoğu insanda varlığı yok edilmiş gibi bir hissiyat yarattı bu algı (varlığımızın yok oluşunu tehdit eden durumların farkında olarak yazıyorum bunu) ama varız yahu.

    son iki yıldır bir sistem değişikliği üzerine çalışan ve masa dışındaki adayların da en çok bu vaat ile desteğini almış olan bu ittifak aday belli olur olmaz kampanyasını cumhurbaşkanlığı seçimine yöneltmemeliydi. parlamenter sisteme geçişin önemi ve gereklilikleri yukarıda da haklı olarak belirtilen somut meselelere değinerek açıklanmak üzere kampanyanın bir parçası olarak kalmalıydı. kanımca tüm tablo farklı olurdu. tüm pazarlıklar sistem değişikliği üzerinden yapılabilirdi, bakanlıklar ya da yardımcılıklar üzerinden değil.

    ilk turun akşamı seçim güvenliği ile ilgili yaşadığımız rezaleti yaşamamalıydık. en çok öfkelendiğim konu bu. iki senedir 6 partinin tamamı, "hiç şüpheniz olmasın. seçim güvenliği ile ilgili iki yıldır ekiplerimiz hem parti içi hem diğer ittifak yetkilileriyle sıkı bir çalışma içerisinde. sistemimiz hazır. gönlünüzü ferah tutun gidin oyunuzu kullanın" dedi. ilk akşamdan epic fail, kimse de bu söylemin sorumluluğunu almadı. bize deselerdi, daha iyi örgütlenir, rehavete kapılmazdık zaten iyiler diye.

    toplam oyu en yüksek dönemlerinde %6, potansiyeli yaklaşık %10 olan 4 partiye bu kadar vekil, bu kadar cumhurbaşkanlığı yardımcılığı vaadi, bu kadar dominant mevcudiyet sağlanmamalıydı. temsili demokrasinin olağan akışına aykırı. sonra karşı tarafın eline her türlü haklı soruyu kendi elinle teslim etmiş oluyorsun.

    son iki haftadaki milliyetçi seçmeni aceleyle ve yüzeysel bir çaba ile kazanma telaşesi yerine, hdp'nin koşulsuz desteğinin gerekçeleri daha açık anlatılmalı, gerekirse özellikle akşener'in de karşı çıkmayacağı bir bilgi notu dahi olsa bir evrakla açık bir anlaşma yapılmalıydı. biz demokrasi için destekliyoruz yazsa bile makul bir metin etkili olabilirdi diye düşünüyorum. yeter ki bu bilinmez desteğin ne karşılığında olduğu açıklansın. milliyetçi seçmenin kafasında hdp'nin bu desteği anlamlanamadı, kaldı ki karşı taraf da üzerinde tepindi bir güzel. bu kısımda hdp/ysp seçmenine ve örgütüne sonsuz teşekkür ediyorum, her şeye rağmen hakkını verdiler desteğin.

    kazanılacağından bu kadar emin olunmamalı, daha iyi okumalar yapılabilmeliydi. partilerin en kalifiye isimleri bu kesinlik hislerinden dolayı meclis dışında kaldı. keşke aday olup seçilseler de kazanılırsa istifa ettirilselerdi.

    bu seçim asla bir başarı olarak da okunmamalı, böyle bir eğilim gördüğüm için yazıyorum muhalefet yetkililerinde.

    biraz daha geriden aldığımda keşke bu masa kurulmasaydı mı da diyorum, kılıçdaroğlu doğru aday mıydı da diyorum hem seçim sonrası insanların yazıp çizdiklerine baktığımda hem de farklı eleştirilerimle. kılıçdaroğlu sevgimi de boostladım, hepimiz gibi ben de inanmak istedim. bu süreç boyunca sırf rte gitsin diye ne yaparlarsa destekledim seçmen olarak, gidip sandıkların başında da durdum. kendimden, böyle davranıp elinden gelen herkesten razıyım ve teşekkür ediyorum hepimize.

    yine de öldük bittik modundan çıkmamız lazım. oyunun kurallarına göre oynandığında bu ülkede demokrasinin kalan son temsili seçimler olabilir ama oyunun dışında demokrasi, eşitlik, özgürlük, adalet gibi kavramların peşinden gidilecek sokaklar var. tek yol bu değil. olduğumuz gibi yaşamaya devam edeceğiz.