• yaşadığım köydeki sandıkta müşahit olarak kendi gözlemlerim ve ilçenin diğer köylerinde müşahitlik yapan arkadaşlarla bir araya geldiğimizde paylaşılan gözlemler üzerinden birkaç şeyi paylaşmak isterim burada. elbette bunlar bir ilçenin sandıklarından gözlemler, her köy için geçerli değildir, yaşanan farklı şeyler oluyor olabilir. ben genel bir dille yazacağım. en azından genelde hiç olmuyor böyle şeyler diyebileceğimiz gözlemler de değiller ve ilçenin hemen her köyünde benzer durumlar yaşandı.

    aslında sadece karşı hamle olarak şüpheli bulunan durumların yanında, işleyişteki aksaklıklardan ötürü sonuçlara yansıyan pek çok sorun yaşanıyor. o yüzden öncelikle, iki haftadır konuştuğumuz gibi küçük yerleşim yerlerinde müşahitliğin önemini vurgulayayım.

    1) sandık kurulunda partilerin görevlisi olan kimseler genelde köyün insanı. üzülerek söylemeliyim ki, önemli sayıda kişi bunu seçim düzeninin teminatı olmaktan ziyade belli bir ücret ödendiği için yapıyor. partilerin de en küçük birime yetecek kadar ilçe örgütü üye sayısı olmadığı için avantajlı oluyor. sandıkların başında doğru düzgün durmuyorlar. bizim sandıkta, ki bunu birkaç arkadaş daha ifade etti farklı köylerden, bir üye dışarıda sofra kurmuş takılıyordu, bir üye jandarmayla muhabbette, bir üye etrafta dolanıp duruyor seçim saatlerinin çoğu böyle geçti. bu anlamda sandık kurulundaki devlet görevlilerine çok iş yükü kalıyor, parti temsilcileri yardım etmediği için. bu da bir süre sonra yorgunluk, dikkatsizlik, darlanmayla gün sonuna doğru bitirip gitme motivasyonunda artışa neden oluyor. yine de hakkını teslim etmek için söylemeliyim, bizim sandık kurulu başkanı ve diğer devlet memuru kusursuza yakın iş yaptılar.

    tutanakları imzalatmak için sürekli seslenip birilerini çağırmak, beklemek zorunda kalınıyor. eve gidip gelenini gördük. tek sandıklı köyde bizim işlerimiz akşam 11'de bitti mesela. sayım sonucunu duyup vın. başka sandıklardan arkadaşlar tutanak almadan giden, çeteledeki sonucun fotoğrafını çekip bu yeter diye giden pek çok kişiyi anlattı sandık kurulundan.

    2) çoğu köyde okul binası kullanıma kapalı. sandıklar 5-6 m2'lik olsun diye yapılan temsili köy odaları, muhtarın odası gibi yerlerde yapılıyor. köy kahvesi kullanılıyorsa şans diyebilirim. bu kadarcık yere hem kabin, hem sandık kuruluna masa, hem müşahitlere yer bulup insan akışını sağlamak zor oluyor. çoğu sandık kurulu başkanı müşahitlerin kapının dışından izlemesini söylüyor. sandık kurulu bile tam sayıyla sığmıyor bazı yerlerde.

    3) sandık kuruluna köyden insanlar geliyor demiştim. seçim başlamadan yapılan ilk sayımlar (zarf, pusula, mühürleme vs.) asla bitmiyor. hem ne yapacaklarını bilmediklerinden, tekrar tekrar saymalardan, dağınık olduklarından hem de yukarıda dediğim gibi iki kişiye kaldığından. bizim sandıkta saat 10 olduğunda pusulaların bir kısmı hala mühürleniyordu, biz gözetlediğimiz için ve bir aksilik görmediğimiz için izin verdik. muhakkak mühürlenmeleri daha önemliydi çünkü. kimi sandıklarda akşama bırakıldığını söyledi arkadaşlar. sabahki sayım işleri akşama kalınca da tahmin edersiniz ki her şey birbirine giriyor.

    4) işin yapılışına müdahale. daha önce başka bir entry'de de bahsetmiştim köydekilerin iş yapma biçimlerinden. kurallara uymak vakit kaybı, boş iş gibi geldiğinden çoğu şeye gerek yok, biz gördük işte gibi geçiştirmek üzere müdahale ediyorlar. bir örnekle açıklayayım. bizim sandık açılınca zarflar tek tek sayılıp dizildi, sayı not alındı. sonra içinden pusulalar ayrılarak ters bir şekilde dizildi. pusulaların da sayılması gerekiyordu ama sandık kurulundakiler ya hepimiz gördük işte zarfı saydık vs diye baskıyla saydırmadılar pusulaları. bizde sorun çıkmadı ama yan köydeki arkadaşlar kriz yaşadılar. tam da aynı şey yapılmış ama gün sonunda tutanak tutarken hesaplıyorlar hesaplıyorlar iki oy eksik. zarfların içinde iki pusula kalmış. en baştan zarfları tek tek kontrol edip pusulaları bulup tekrardan sayım yapmak zorunda kaldılar. sabah 7'den akşam 11'e kadar orada durup bu işleri yaptıktan sonra çile bunu yapması. bir de üzerine bunu yaparken sandık kurulunun darmadağınık olduğunu katın hesaba.

    5) sandık kurulundaki köyden temsilcilerin işin yapılışına müdahalesiyle ile ilgili diğer sorunlarsa oylar kullanılırken ortaya çıkıyor. kimliğiyle gelmemiş mesela, ya biz onu tanıyoruz falancanın kızı bırakın kullansın. ya telefonu ne bıraktırıyorsun bir şey olmaz. imza atmadan gitmiş biri mesela, ya o benim kayınço bir daha gelirse görürüz. buna da eşimin köyünden bir örnek vereyim: ambulansta oy kullandırdılar, ambulansta. hastaneden çıkarmışlar köye getirmişler yaşlı bir çift. normalde hiçbir materyalin odadan çıkmaması lazım. müşahit arkadaşın bütün itirazlarına rağmen köydekilerin baskısıyla yapıldı bu. seyyar sandığı da bilmiyorlar başvurmamışlar. ambulanstan önce nineyi indiriyorlar, amca içerde kapıyı kapatıp oy kullanıyor sedyede. sonra amcayı indiriyorlar nineyi koyuyorlar o kullanıyor. bunun sandık kuruluna zaman açısından eksisi, dikkati dağıtması, olur mu olmaz mı tartışması, ambulansın içinde ne oldu bitti bilmiyoruz. ya varsın bu durumda insanlar oy kullanmasın.

    6) refakatçiyle girme muhabbeti. genelge çok açık bu konuda ama yaşadığımız ilçedeki hakimden "yaşlılık engel değildir" diye görüş alıp uygulatmak zorunda kaldık çoğu sandıkta. kaldı ki buna rağmen çoğunda da işletilemedi. anam yaşlı gireyim, babam neye basacağını bilemez gireyim. tabii her partinin köyden temsilcisi de kendi yandaşı olduğunu bildiği kişiler konusunda birden köpürüyor. yine hakkını teslim edeyim bizim sandık kurulu başkanı asla taviz vermedi, 18 farklı partiye oy 15 boş oy çıktı. hiçbir şey bilmeyen teyzelere bile tane tane anlattı. teyzelerin çoğu kabinlerden ben bunları bilmiyorum resmini beğendiğime basıyorum dedi. sandık kurulu başkanı olsun bas dedi ama ne kendi girdi ne de başkasını soktu kabine. olması gereken de buydu. yine de diğer köylerdeki müşahit arkadaşların en çok şikayet ettiği konu refakatçilik. herkes birbirini tanıdığı için ve kendi düzenleri çok baskın olduğu için müdahale çok güç oluyor. diğer sandık kurulu başkanlarının da çokça taviz verdiğini anlattı arkadaşlar. bir de genç nüfusu çok az köyler var. aslında bir refakatçinin bir kez eşlik etmesi gerekiyor ikinci kişiye giremez. ama anası da babası da çok yaşlı bir kişi giriyor mesela. kime kullandığı ne yaptığı belli değil.

    7) az sayıdaki genç insan kabinlere girerken arkadan babalarının seslerini duyuyorsunuz, bu her yerde vardır sanırım "bak! kime basacağını biliyorsun!"

    8) sandık kurulundaki köyden temsilcilerin yaşını almış kaynanaları, anneleri geliyor. nasıl yapacağım diye soruyor direkt buna basacaksın diye gösteriyorlar. kadınlar üzerinden ciddi bir yönlendirme var.

    9) akşam sayımı ve çeteleler. çile. bunu söylerken ben çekiniyorum ama saymayı bilmeyen insanları oturtuyorlar sandık kurullarında. biz müşahit olduğumuz için çeteleler tutsa bile bizimki geçerli sayılmıyor, sandık kurulunda tutulan iki çetelenin birbirini tutması gerekiyor. haydi baştan say anam say. köyden izleyenlerin sayıma müdahalesi hayır fazla saydın, eksik saydın. biz akp'ye iki oy kazandırdık bu itirazlara müdahale ettiğimiz için (keşke de susaydık).

    10) zarf ve pusulaların uygun şekilde paketlenip torbaya konulması. zaten bu noktada kimse kalmıyor odada. neyi nereye koydu, geçersiz oyları ne yaptı, tutanağa yazdı mı, kaç yazdı kimsenin baktığı yok. tutanaklara da dediğim gibi sandık kurulu üyelerini ara ki bulup imzalatasın. partilerin bu konuda çok büyük eksikliği var, bilmiyorum nasıl çözülür. bir eğitim verilmeli, hatta belki seçim sonu sandık kurulu başkanından sandık kurulundaki parti üyeleri ile ilgili geri bildirim alınmalı ve o kişiler bir daha yapamamalı bu görevi. müşahitler olmasa ve müdahale edilmese kara düzen. genelgeyi doğru düzgün bilmeyen sandık kurulu başkanları bile anlatıldı. haa öyle miymiş deyip düzeltiyorlar yaptıkları işi. diğerleri zaten ya ne genelgesi biz hep böyle yapıyoruz modunda. şunu da duyduk " biz 20 yıldır bu işi böyle yapıyoruz, gelip bozmayın." bunu diyenin hangi partinin temsilcisi olduğunu da tahmin edersiniz zaten :)

    benim köyde diğer müşahit arkadaşımız son anda küçük bir kaza ile kolunu kullanamaz durumda olduğu için iki kişi durmuştuk ilk turda. bu sefer ben başka bir yere gideceğim. akp sayesinde çiftçiden alım fiyatlarının diğer köylerden yüksek olduğu ve buzhane gibi yatırımlarla "şahlanıp" belde olan bir yere. bakalım neler yaşayacağız.

1 entry daha