1 entry daha
  • referans verilen entry'mde de dediğim gibi, solitude'u severim, loneliness'ı sevmem. bir şeyi sevmemek için onu az çok deneyimlemiş olmak da gerekir bence, özellikle de duygusal bağlamda; aksi ön yargı olur.

    hiçbir zaman çok geniş bir arkadaş çevrem olmadı ama hep birkaç arkadaşım vardı. bunlarla bazen uzun süre görüş(e)mezdik ve bu "pain of being alone" hissiyatını da deneyimletmişti bana. hoş bir şey değil gerçekten.

    en sevdiğim yazarların üst sıralarında yer alan john fowles şöyle demiş:

    "one degrades oneself sometimes in the effort not to be lonely." — john fowles

    bunu bile yapmışlığım var yani, yalnızlıktan kurtulmak için. yani normalde takılmayacağım kişilerle takılmışımdır, yapmayacağım şeyleri yapmışımdır yalnız kalmamak için.

    neyse ki artık "solitude"u çok seviyorum. loneliness hissini bir daha yaşar mıyım... kim bilir? umarım yaşamam.

    aslında "antisocial" ve "asocial" arasında da "solitude" ve "loneliness" gibi anlamsal bir paralellik var, bana sorarsanız.

    gerçi ingilizce'de farklı sözlüklerde farklı farklı tanımları var bunların. hatta asosyal (asocial) ve antisosyal (antisocial) aynı anlama da gelebiliyorlar.

    ben bunlardan farklı şeyler anlıyorum ama. bir şeyin anti'si olmak, akılla alınan bir karardır. evet, belli kötü deneyimler de buna sebep olabilir ama gene de bu normalde kişisel bir tercihtir/tutumdur kanımca. mesela anti-racist'lik bir karardır ve belli gözlemler ve deneyimlerle edinilebilecek bir şeydir. antisosyallikte de, sosyalliği deneyimleyip bunun kendisine uygun olmadığını idrak etmelidir bir birey ki sosyallik düşmanı olsun. asosyallik ise girift bir konudur. yani bir insan, küçükken, sosyalleşme deneyimi daha olgunlaşmamışken yaşadığı travmatik bir deneyim sonrasında, istemeden de asosyal olabilir. böyle asosyal olan biri muhtemelen "loneliness" (pain of being alone) duygusunu deneyimleyecektir istemeden. antisosyal biri ise çok mutlu ve gururlu bir "solitude lover" olabilir hatta sosyal insanlara gizli veya açık düşmanlık hisleri beslemekten haz da alabilir. patoloji konusuna (bkz: antisosyal kişilik bozukluğu) hiç girmiyorum ki konu çok uzar ve dallanıp budaklanır öyle yaparsam. gene de dediğim gibi, bu iki kelime birbirinin eş anlamlısı olarak da görülebiliyor.

    ezcümle, solitude iyidir, loneliness kötüdür. gelin görün ki, belki de "pain of being alone"u çok derinden ve uzun süre hissederseniz, bakmışsınız artık acı çekmiyorsunuz ve artık sizler de birer "solitude lover"sınız. *

1 entry daha