1 entry daha
  • bir keresinde 3 sene... evet üç sene... hiç kitap okumamıştım.

    ben okumayı, stephen king ile sevmiştim ergenken. çocukken kitap okumayı hiç sevmezdim. abim mesela deliler gibi kitap okurdu çocukluğundan beri, benim hiç ilgim yoktu buna.

    stephen king'e müteşekkirim yani.

    korku edebiyatında clive barker'ı keşfedinde, king'in değeri epey azaldı gözümde ama hala severim adamın hayal gücünü ve bazı kitaplarını. bir de twitter'dan takip ettiğim kadarıyla king gerçekten etik değerleri yüksek ve zeki biri. yani cidden öyle. hatta burada bazı yazdıklarından bahsetsem çoğu kişi inanamaz. yani tabii adam artık süper zengin ve kitapları satmasa da olur ama gene de inanılmaz şeyler yazabiliyor ve ülkesini acımasızca eleştirebiliyor.

    öneri... bana göre kitap okuma alışkanlığını herkes kazanabilir ama "giriş" için uygun bir şeyler bulmak lazım.

    örneğin, ingiliz klasiklerinden jane eyre, daha sıcak ve sürükleyici "drama" sevenlere daha uygundur, wuthering heights ise entrikalı kurguları sevenler için biçilmiş kaftan olabilir. bu sadece bir örnek. yani aslında, bazen de denemeden bilemezsiniz. "şu bana göre değil." deriz ama ona bayılabiliriz de. bu işin bir matematiği yok bence.

    modernizm ve postmodernizm arasında bir nevi köprü kurabilen the magus kitabı çok iyidir mesela. john fowles, burada harika bir denge sağlamış gerçekten. böyle eserler önemlidir. mesela ben 70'lerin progressive rock'ına uzakken, fransız saens grubunun escaping from the hands of god albümünü keşfetmiştim ve o, modern ve klasik arasındaki bir köprü gibi olmuştu benim için. sonradan, eski senfonik rock'lara da geçişim rahat oldu.

    mervyn laurence peake'nin gormenghast üçlemesini de önerebilirim. acayip iyi tasvirleri ve özgün bir üslubu var.

    kurgusal olmayan kitaplarda kişinin işi daha kolay kanımca. bir konuya ilgi duyuyorsanız, o konuyla ilgili bir kitap okuyun. internet çağında zaten seçmeniz gayet kolay. böyle şeyler okumadan önce, güvenilir ve doğru bilgiler veren şeyler seçtiğinize emin olun tabii. yani, "book review"lar okuyabilirsiniz önceden ve öyle seçebilirsiniz okuyacağınız kitabı.

    kitap okumak harika bir şey ve insana çok şey katıyor. ama bir insan, kitap okumadan da mutluysa, ne mutlu ona. anadolu lisesi hazırlık (ilkokul 5 sonrasıydı bizim zamanımızda) sınıfından beri sıra arkadaşım, hatta üniversitede de fakülte ve ev arkadaşım olan biri hayatında hiç kitap okumamıştı. cidden 0 yani. ama gördüğüm en zeki insanlardan biriydi. bilgisayar oyunları oynuyordu tüm gün. öyle de yaşanabilir bence. yani kişisel tercih...

    şu anda twitter gibi platformlardan da çok güzel bilgilenilebiliniyor veya aeon.co, psyche.co gibi sitelerden bedava harika makaleler okunabiliyor.

    gene de kitap okumaktan mahrum kalmak istemezdim...

4 entry daha