1 entry daha
  • (bkz: seküler milliyetçilik) türkiye özelinde düşündüğümüzde milliyetçilik ile özgür düşünce arasında kesişen çok önemli bir nokta var. ikisi de düşünce hürriyetini temelde dini bakış açısının dışına çıkarak başarmaya çalışıyor. bu anlamıyla türkiye'nin pejoratif anlamıyla kemalizm'i aşamamasının sebebi olan bu din temelli düşünce tıkanıklığı sosyalistleri de hürriyetçileri de milliyetçileri de yavaşlatıyor.

    türk düşüncesindeki henüz çözülmemiş birinci büyük problem sekülerlik anlayışıdır ve seküler-bilimsel zemin üzerinde mutabık kalınmadan herhangi görüşten biri herhangi görüşten birini veya görüşün kendisini rahatlıkla gericilik ve çağdışılıkla suçlayabilir.

    meseleyi bu şekilde ele almak ve kötüler iyiler dikotomisine gitmeden esas sorunu çözmeye çalışmak için hem daha anlayışlı hem de daha hoşgörülü bir şekilde her sesin rasyonel taraflarını dinlemekte fayda olduğunu düşünüyorum. yukarıda bkz verdiğim başlık okunursa tam olarak ne demek istediğim daha iyi anlaşılabilir.

    bu arada milliyetçiliği ya da sosyalizmi kişisel olarak daha çok beğeniyorum gibi düşünülmesin, daha çok tüm samimi fikir üretim süreçleri ile olabilecek en optimal ittifakı kurmak gerektiğini düşünüyorum. zira ancak bu şekilde birbirimizi düzeltebilir, geliştirebilir ve toplumsal bir refaha doğru aklımızı açabiliriz. (bkz: sapere aude)