• ''sarı bir ormanda ikiye ayrıldı yolum,
    ikisinden birden gidemediğim ve yazık ki
    tek yolcu olduğum için üzgün, uzun uzun
    baktım görene kadar birinci yolun
    otlar çalılar arasında kıvrıldığı yeri;
    sonra öbürüne gittim, o kadar iyiydi o da,
    ve belki çimenlik olduğu, aşınmak istediğinden
    gidilmeye daha çok hakkı vardı; oysa
    oradan gelip geçenler iki yolu da
    eş ölçüde aşındırmıştı hemen hemen,
    ve o sabah ikisi de uzanıyordu birbiri gibi
    hiçbir adımın karartmadığı yapraklar içinde,
    ah, başka bir güne sakladım yolların ilkini!
    ama bilerek her yolun yeni bir yol getirdiğini,
    merak ettim geri gelecek miyim diye.
    iç geçirerek anlatacağım bunu ben,
    nice çağlar sonra bir yerde:
    bir ormanda yol ikiye ayrıldı, ve ben –
    ben gittim daha az geçilmişinden,
    ve bütün farkı yaratan bu oldu işte.''

    derste analizi yapılmıştı da dinlememiştim. sonrasında vizelere hazırlanırken bir başıma analizin etkisi olmadan okumuştum ve o dönem beğendiğim en iyi dizeyi içeriyordu. hemen altını çizmiştim. yakın zamanda ölü ozanlar derneği'ni tekrardan seyrettim. küçükken 3 defa izlememe rağmen edebiyat öğrencisi olarak bu sefer bambaşka hissettirdi. robin williams çocuklara bu şiirden aynı dizeyi okudu ve kalbim de bir başka attı anın heyecanıyla. çünkü bu sefer neyden bahsettiğini biliyordum, hissediyordum.

    kaynakça: 1000kitap, robert frost (1916) çeviri: selahattin özpalabıyıklar

1 entry daha