aristoteles için siyaset bilimi pratik bilimler sınıfındadır. (bkz: aristoteles kimdir?) etik ona göre siyaset biliminin altında yer alan bir bilim dalıdır.
"nikomakhos'a etik'te aristoteles, siyaseti (ya da siyaset bilimini), pratik bilimler içinde yer alan diğerlerine göre, amacı çok daha kapsayıcı ve yüksekte yer alan bir bilim olarak tanımlar. ev ekonomisi, askeri strateji ya da retoriğe göre siyaset, insanı iyi yaşama (bkz: eudaimonia nedir?) yaklaştıran daha üstün bir bilimdir; çünkü siyaset, diğer tüm etkinlikleri içine alan polisin bilgisi ile ilgilidir."
aristoteles siyaset bilimi üzerine düşünürken diğer ülkelerdeki siyasi biçimlere çok bakmaz. onun esas odak noktası polistir. aristoteles'in teleolojik yaklaşamının bir devamı olarak polis ereği kadar değerlidir ve polisin ereği herkesi en yüksek mutluluğu olduğunu için siyaset bilimi son derece önemlidir.
aristoteles devleti incelemeye onu parçalarına bölerek başlar. "başlangıç noktasında artık bölünemeyecek kadar küçük olan parçalar yer alır. bu parçalar karşıtı olmadan "etkinlik gösteremeyecek" kadın, erkek ve köle üçlüsüdür. kadın, erkek olmadan üremeyi gerçekleştiremez, onları bir araya getiren üreme içgüdüsüdür; efendi ile köleyi bir araya getiren ise güvenlik duygusudur. dolayısıyla en küçük insan topluluğunu, yani aileyi oluşturacak olan bu üç parçadır. aile bütünüyle günlük gereksinmelerin sağlanması için kurulmuş olduğundan en ilkel birliktir. ikinci aşamada, "günlük gereksinmelerin ötesin de bir amacın karşılanması için birçok evler birleşince" ortaya çıkan "köy" yer alır. son birlik, çeşitli köylerden oluşan devlettir. devlet aşamasında süreç tamamlanmıştır, en yüksek varoluş, yani günlük gereksinmelerin dışına çıkan amaçların sağlandığı birliktelik gerçekleşmiştir. devletle, insan topluluğu kendi kendine yeterli bir oluşum haline gelmiştir. zaten, diğer bütün parçalar, yani insan, aile, köy, bu en yetkin durumu (kendi doğalarına erişmeyi), yani devleti amaçlamaktadır."
o devletin yapay olarak sözleşmeler üzerine kurulduğu tezine karşıdır, ona göre devlet insan örgütlenmesinin doğal bir sonucudur. "devletin özsel farklılığı, onun amacında, iyi yaşamda saklıdır. iyi yaşam her insanda doğal bir erek olarak bulunur ve bu yüzden devlet de doğal bir varlıktır.[...]onun siyaset felsefesinde amaç, bu yüzden, birey değil, siyasal yaşamdır, devlettir. devletin dışında bireysel bir yaşam "doğa dışı"dır. bir yurttaşın kendi doğasını geliştirmesinin, iyi yaşama ulaşmasının ve yetkinleşmesinin tek yolu siyasal yaşam içinde , yani devlette gerçekleşir. aristoteles işte bu anlamda insanın "siyasal bir hayvan" (zoon politikon) olduğunu, doğası gereği siyasallaşmak eğilimi taşıdığını ve onu hayvandan ayırt eden biricik özelliğini burada aramamız gerektiğini söyler."
aristoteles için yurttaşlık doğrudan polisin bir parçası olmakla alakalıdır. "aristoteles'e göre, yurttaş polis için bir araç değildir, polisin bir parçasıdır. yurttaş bir anne ve babadan doğmuş olmak, yasal bir statüye sahip olmak, dava açabilmek, bütün bunlar yurttaşlık için yeterli değildir; polisin kaderinde belirleyici bir yer edinmek, bir jüri üyesi ve bir meclis üyesi olmak, bu iki asgari koşulu gerçekleştirmek gerekir." yani yasama sürecine ve yargı sürecine katılmamak aslında kendi yurttaşlığını tehlikeye atan şeylerdir ona göre. hatta kol gücüyle çalışan zanaatkarlar dahi yurttaş değildirler zira kolla yapılan iş zaten değersizdir, iki yurttaşlık yurt ile ilgilenmek için vakti olan insanlar içindir. böyle bir durumda da doğal olarak atina'daki yurttaş sayısı epey azalmaktadır. köleler, kadınlar, çocuklar, parasızlar, işçiler, köylüler ve yasama ve yürütme faaliyetlerine katılamayan herkes yurttaş sayılmazlar.
aristoteles devlet yönetiminde 3 temel yöntem göstermektedir. monarşi, aristokrasi ve politeia. ancak bu üçlünün bir de kötü ikizleri vardır: tiranlık, oligarşi ve demokrasidir.
politeia, oligarşi ve demokrasi karışımı bir rejimdir; "ılımlı demokrasi" olarak da adlandırılabilir. aristoteles'e göre kurulabilecek en iyi yönetimdir. (bkz: politeia nedir?)
kaynak
ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları.149
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara