• platon bu alegoriye devlet'te yer verir. "yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. ön­de boydan boya ışığa açılan bir giriş. (...) insanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. (...) yüksek bir yerde yakılmış bir ateş parıldıyor arkalarında.mahpuslarla ateş arasında dimdik bir yol var. bu yol boyunca alçak bir duvar. (...) bu alçak duvarın arkasında insanlar düşün.ellerinde türlü türlü araç­lar, (...) kuklalar taşıyorlar." platon böyle çizmeye başladığı alegoriyle sanıdan gerçek bil­giye giden aşamaları işaretlemeye çalışmaktadır. mağaradaki mahpuslar, arkalarından geçen insanların taşıdıkları araçların gölgeleri önlerine vurdukça önce bu gölgeleri gerçek sanacaktır. sonra biri serbest bırakılacaktır. serbest bırakılan kişi aşama aşama gölgeden gerçeğe yöneltilecektir. önce gölgeyi var eden ateşi, sonra gölgenin kaynağı oları nesne­leri, ardından o nesneleri taşıyan insanları... her bir adımda bir önceki adımda gördüğü­nün gerçek olmadığını fark edecektir. biraz önce gördüğünün gölgeden başka bir şey ol­madığını anlayacaktır. nihayet doğrudan güneşe bakmaya zorlanırsa? güneş ışığı saye­sinde her şeyi apaçık görecektir. sonra aynı kişi, yeniden mağaraya gönderilirse, hem ru­hu azap çekecek, hem de mağaradakiler ona inanmayacak, belki de onu öldüreceklerdir. platon, nihayet şöyle der: "görünen dünya mağara zindanı olsun. mağarayı aydınlatan ateş de yeryüzüne vuran ışığı. üst dünyaya çıkan yokuş ve yukarıda seyredilen güzellikler de, ruhun düşünceler dünyasına yükselişi olsun. (...) benim düşünceme göre, kavranan dünyanın sınırlarında "iyi" ideası vardır. insan onu kolay kolay göremez. görebilmek için de, dünyada iyi ve güzel ne varsa, hepsinin ondan geldiğini anlamış olması gerekir. (...) insan ancak onu gördükten sonra iç ve dış hayatında bilgece davranabilir."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf.93