1 entry daha
  • biz artık ne yazık ki iki ayrı kutbu tutacak kadar birbirinden uzaklaşmış iki 'taraf'tan oluşan bir toplumuz. bu ayrım hala coğrafyalardan mı kaynaklanıyor emin değilim. artık bulunduğumuz çağda coğrafyalar ötesi bir konumdayız teknoloji ve internet sayesinde.

    harun tekin'in bahsettiği, iğneyi kendine batırmaktan çekinmeyecek şekilde sorgulamayı bilen bir tarafı temsil ediyor. fakat diğer taraf için mesele diriliş ertuğrul izlemek yahut 15 yaşında bir çocukla evlenmeyi normal görmek değil. onlar bunları sorgulayamazlar. biri ceddi diğeri peygamberi. mesele muhafazakarlık ve cehalet. klişe olabilir ama klişeler çoğu zaman gerçektir. mesele, sorgulamanın yasak olması. bakın, bülent arınç seçim erteleme çağrısına itiraz edenlere cevaben anayasayla yönetilen bir hukuk devleti olduğumuzu gayet iyi bildiği halde "neden olmasın? ayeti kerime mi var?" diyor. çünkü ayet-i kerime sorgulanmaz. kitap ve peygamber sorgulanmaz. aklından bile geçiremezsin. sorgulayan da düşmandır.

    bu 'taraf' için devlet de allah gibi bir şey. hele de mevcut iktidarla. devleti de aynı kutsallıkta gördüklerinden onu sorgulayanlar da şeytanlaşıyor, "devlet nerede?" diye sormak şirk koşmak oluyor. onu da sorgulayamıyoruz.

    harun tekin'in sözleri fazla mı iyimser fazla mı umutlu? bu tartışılabilir. bence evet. çünkü taraflardan biri kendi tarafındaki hiçbir şeyi sorgulamıyor. yasak. karşı taraf ise düşman. var olan bir savaş ve asıl gaye de karşı tarafı yanlışlamak. ibb'ye ait köpeği kötü göstermek için cebinde bok taşıyan adamı hatırlayın. burada bir inanç ve ideoloji var mı gerçekten?
    nasıl birlik olabiliriz? nasıl orta yolda buluşabiliriz?

    ben de kendimin harun tekin'in "biz" dediği tarafa ait olduğunu sanıyorum. birleşerek iyileşmeye tüm kalbimle varım, eğer mümkünse. yazdıklarımın hepsine rağmen de ülkemin geleceğine dair umudumu koruyorum çünkü korumak zorundayım.

3 entry daha