• "lydia kökenli bir sözcük olan tiran, bugün akla ilk olarak zulümü getirmektedir; özellikle yönetimini yönetilenler üzerindeki baskı ve eziyet sayesinde sürdüren yöneti­cilere tiran adı verilmektedir. oysa yunan­casıyla tyrannos, iktidarı mevcut yasal dü­zenlemelerin dışında, ona aykırı bir biçim­de ele geçirmiş ya da böyle ele geçirilmiş bir yönetimi devralmış kimseleri nitele­mektedir. tiranlıklar özellikle m.ö. 7. yüzyı­la doğru, aristokratik yönetimlerin giderek saygınlığını yitirmesiyle belirmeye başladı. tiranlık her ne kadar fazlasıyla kişisel bir vurgu içerse de esasta toplumsal dayanak­larından bağımsız bir biçimde düşünüle­mez. örneğin bazen zengin toprak sahip­leri tiranlığı desteklerken bazen tam ter­sine, topraksız köylüler tiranlık rejiminin başlıca savunucusu olmuştur. kimileyin de tiranlık rejimleri dış siyasal aktörlerce polislerin başında özel olarak tutulmuştur. örneğin persler, ele geçirdikleri polislerde tiranları özellikle destekleyip yönetimde tutmuşlardır. tiranlığın zalimane yönetim anlamı giderek öne çıktığı için, siyasal bir küfür olarak kullanımına sıklıkla rastlanır. örneğin demokratik rejimlerin düşmanla­rı için demokrasi, cahil kalabalıkların tiran­lığından ya da kalabalıkları demagojiyle çe­kip çeviren kurnazların tiranlığından baş­ka bir şey değildir. tiranlığın olumsuz içe­rimi öne çıktıkça yunan dünyasında tiran­ların öldürülmesi, yani tyrannicide genel­likle olumlu, hatta kahramanca bir eylem olarak karşılandı."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf.36.

1 entry daha