• gastronomi okumalarım esnasında çok ilgimi çeken bir adama denk geldim: apicius
    romalı bir zengin olan apicius gastronomik merakını sofistike zevklere dönüştürmüş, nerede egzotik bir tat varsa peşinden koşmuş. en iyisini yiyebilmek ve dostlarına yedirebilmek amacıyla servetini berhava etmiş bir zat.

    athenaeus'un apicius hakkında anlattığı hikaye beyefendi hakkında bilgi sahibi olmaya yeter diye düşündüm.

    bir gün apicius'un ziyafetinde, campania'daki villasında, kerevit yiyorlar. davetlilerden biri afrika'daki kerevitlerin daha büyük olduğunu söylüyor. alelacele hazırlanıp çıkan apicius, atlıyor bir gemiye, başlıyor iskenderiye'ye doğru yol almaya.

    yolculuk bitiyor ve iskenderiye kıyısına varıyorlar. bir balıkçı teknesine yanaşarak kerevit istiyor, balıkçının sunduklarına bakınca da: daha iyisi, daha irisi var mı? diye soruyor. "bunlar en iyisidir beyim" cümlesini duyup, numunelik kerevitleri alarak karaya ayak basmadan gerisingeri italya'ya dönüyor.

    apicius bir de yemek kitabı bırakmış, bu deneyimlerini yazıya aktardığı için kendisine minnet duyuyorum. bu başlıkta da ondan tarifleri paylaşmak istedim. kitabın kendisini -artık telif mevzu bahis olmadığı için- kolayca bulabilirsiniz diye düşünüyorum. (de re coquinaria)

    tarif: karaciğer kromeskıs

    karaciğeri zarından ve -varsa yağından- ayıklayın. karabiberle sedefotunu havanda biraz et suyu ile dövün ve ciğeri ekleyin. döverek sosis formuna getirin. defne yaprağı katarak bağırsağın içine koyun.

    ardından istediğiniz kadar tütsüleyin. tütsülendikten sonra kızartıp gravy ile yiyin.

5 entry daha