en beğenilenleri (31) - sayfa 2

başlık listesine taşı
  • monden

    fransızca dünyevi demek.

    yüksek sosyete yaşantısını anlatmak için kullanılır.

    eskiden her gece bir başka kulüpte sankülot hanımlar çekiştirilirmiş. vur patlasın, çal oynasınmış.

    şimdi galiba kokain çekip rap dinliyorlar...

  • 2023 dünya satranç şampiyonası

    son oyunun 34. hamlesinden yazıyorum... liren! lan beyaz oynuyorsun beyaz... nepocu da olsak bunu hak etmedik...

    not: nepo bu maçı analiz ettikten sonra atlar yerine eşşeklerle çıkacaktır tiebreaklere

  • !düzelmesi gereken atasözleri

  • naif fizik

    basit fizik nosyonlarının en ilgisiz insanların bile anlayabileceği örnekleri için kullanılan tabir. mesela:

    "taşı suya bırakınca batar"
    "bir katı cisim başka bir katı cismin içinden geçemez"
    "havaya atılan cisim yere düşer"

  • wrong way corrigan

    yıl 1938, 31 yaşındaki makinist ve pilot douglas corrigan, curtiss robin ox-5 model tek kanatlı uçağıyla new york'taki floyd bennett hava meydanında 06 numaralı pist başına gelir.

    hangi pisti kullanması gerektiğini sorduğu meydan sorumlusu ona: "batıya doğru kalkış yapma da, hangisinden kalkarsan kalk" demiş ve eklemiştir: "bon voyage"

    corrigan sabah 05:15'te yanına yolluk olarak aldığı birkaç parça çikolata ve bir şişe suyla beraber doğuya doğru havalanır.

    28 saat 13 dakika sonra atlantik okyanusunu izinsiz ve kesintisiz bir solo uçuşla aşan ilk insan ünvanıyla irlanda'ya ayak basar.

    bu muazzam başarıdan 11 yıl önce charles lindbergh 1927 yılında new york - paris hattını solo uçmuştur. ancak corrigan'ın zavallı robin'i, lindenbergh'in spirit of st. louis isimli, sırf bu uçuş için imal edilmiş uçağının yanında anka yanında kanarya gibidir.

    corrigan bu uçuş için otoritelerden bir türlü izin alamadığı için "ortalık pusluydu, california'ya gidecektim ama yanlış yere doğru gittiğimi 26 saat sonra farkettim" bahanesiyle kendini savunur.

    memleketine döndüğünde gazete manşetlerinde kocaman puntolarla yazılan "hail wrong way corrigan" kelimelerini okuyacaktır. yani bu yanlış istikamet hikayesi kendisine yeni bir isim verir. fahrettin kerim gibi, pek güzel bir adlandırma hikayesi.

    sonradan on yıla yakın profesyonel uçuculuğa devam eden corrigan, emekli olduktan sonra portakal yetiştirmeye başlar. 95 yılında da aramızdan uçar. geçenlerde bir girdide gördüğüm bir tabir çok hoşuma gitti, burada da kullanmak isterim: göğe selam...


    not: john alcock and arthur brown daha önce 1919 yılında transatlantik uçuşu gerçekleştirmişlerdir ama nedense kuzey atlantik seyahatleri çok da şeyapılmıyor. amerika'nın keşfi meselesinde vikinglerden de fazla bahsedilmez malum.

    not 2: uktelendiren @fishermansfriend'e teşekkür ederim.

  • duende nedir?

    bir şarkı coşkun hisler veriyorsa, coşkun hisler veriyor demek. ama kanınızı tutuşturuyorsa duende'den bahsedebiliriz. böyle anladım.

    bulduğum örnek ise burada

  • düğün yapmadan evlenmek

    maliyetler sebebiyle gittikçe popülerleşen evlenme biçimi. çevremdeki kişiler evliliklerini genelde nikah sonrası genişletilmiş bir after party ile kutluyorlar.

    hem geleneksel düğünlerin maliyetinden kaçılıyor, hem de herkesi mutlu etmek için gergin geçen samimiyetsiz ortamlardan. yaşlı ve çocukların merasime katılmaması ve gençlerin gönlünce eğlenmesini ayıplayamaması da bir etken olabilir.

  • !dinsizlerden dinlilere sorular

  • !irfan can't kahveci

    başlığı kesme işaretli açabildiğime pek sevindim

  • ya sev ya terk et

    bu jingoistik sloganın ilk kullanıldığı yeri tespit etmiş olabilirim. d. a. knuppenburg adlı bir memurun, 1901 yılında basılmış, "qualifications essential to be the successful farmer" isimli kitabında geçiyor .

    "to be successful, ı say, he must first, love his occupation. so, on this point, ı would say, love it, or leave it."

    "başarılı olmak için, insanın mesleğini sevmesi gerekir. böylece, diyebilirim ki; ya sev, ya terk et.

    şovenist kullanımı da 1921 yılında colorado'lu kongre üyesi william valle tarafından, göç komisyonunda çalışırken gerçekleşiyor.

  • !anarsist vs vecihi satranç maçı

  • !olmuşum helikopter

  • satranç

    chess fever diye bir şey var. bana da arada gelir, romantik ekolün oyunlarını izler biraz chess.com'dan oyun oynarım. bu oyun enteresan bir şey, bazen gerçekten sanatkarane oynanabiliyor.

  • türkiye'de havacılık nasıl gelişti?

    havacılığın gelişimini kabaca iki kısıma ayırabiliriz: wright kardeşlerin 17 aralık 1903'teki meşhur uçuşu öncesi ve sonrası. daha önce de insanoğlu -kısa süre de olsa- havada durabilmenin/dolaşabilmenin çeşitli yollarını buldu (planör-balon vb.).

    fakat wright kardeşlerin deneyini önemli yapan, sabit kanatlı ve motorlu bir uçan aracın 3 eksende yönlendirilebilmesiydi. (1902 yılında 3 eksende yönlendirilebilen bir planörle uçmuşlardı)



    bu yönlendirilebilme sayesinde artık hava aracı, teknik kabiliyet ve yakıt sınırları hâla var olsa da, bu sınırları aşmaya daha yetenekliydi.

    wright kardeşler öncesi sabit kanatlı uçak denemeleri çok da geriye gitmiyor. örnek olarak, sapanla aynı prensibi kullanarak uçan alphonse penaud'nun 1871 yapımı uçağı veya buhar gücüyle çalışmaya çalışıp ancak 3-5 metre irtifa kazanabilen 1899 gustav albin weisskopf yapımı uçağı verebiliriz. (gustav hakkında çok türkçe kaynak yok, kendisi hakkında başka bir başlıkta detaylı bilgi vermeyi düşünüyorum.)

    fakat, motorsuz hava araçları hakkında elimizde azımsanamayacak kayıtlar var. bu denemeler ve icatlar bu yazının konusu değil, fakat bu denemelerin sahiplerinden bizim için önemli olan bir isim hakkında bilgi vermek isterim: hamidoğlu ismail, nam-ı diğer imam cevheri.

    otrar'da doğan bir kazak olan ismail, horasan-nişabur'a gelip burada dilbilim çalışmaları yapıyor. arapça sözlüğü 'vankulu lügatı' meşhur matbaacımız müteferrika'nın ilk bastığı eserdir aynı zamanda.

    1002 yılında yaptığı bir buluş sayesinde(maalesef teknik detay veya çizimler günümüze ulaşmamış) uçabileceğine kanaat getiriyor ve nişabur'da bir caminin tepesine çıkıp halkı etrafına topluyor, sesleniyor: "ey ahali, bu dünyada emsali görülmemiş bir eser keşfettim, gelecek insanlar için bir ilim tasavvuru nasip olmadı".

    ardından iki kanat sathına kollarını bağlıyor ve deneyine başlıyor. kanat satıhları maalesef imam cevheri'yi taşıyamamış, yere şiddetle çakılarak maalesef vefat etmiştir.

    günümüzde yaşasa belki de darwin ödüllerine layık görülecek bu kıymetli kişi, belki de günümüzdeki bilimsel metodun aşinası olsa, öncü bir alim olarak kayıtlara geçecekti.

    gelecek girdide başka bir talihsiz isimle devam edeceğim: doğulu siracettin.

    https://web.archive.org/...ige-ait-el-yazma-eserler/5018423
    https://web.archive.org/...d=354&cid=2518&spec=auth
    yalçın, o. (2017)türk hava gücü: kuruluşu, ilk seferleri ve yükselişi(1911-1950), iş bankası kültür yayınları, istanbul, sayfa 8.

  • !ses ver türkiye

    ben inandım. hâla da inancımı kaybetmiş değilim.

    fakat ne olursa olsun gerçeği olduğu gibi görmek eğer gerçeklik bir yanlışı takip eden bir sürü insanı gösteriyorsa ya bununla mücadele etmek, ya da mücadele etmemeye karar vermeyi gerektiriyor.

    üzgünüm, ama umutsuz değilim.

« / 3 »