rbf 1. nesil yazar

kendi halinde, işinde gücünde, evini ve ailesini özleyen, biri daha var çok özlediği.

iyi bir dost, iyi bir sırdaş. evet benden laf çıkmaz. unutuyorum zaten bir süre sonra.

bir tamirci. işte buna benzer bir şeydi. usta tulumları giyeyim mi.

mekanik olan herşeyin hayranı.

hafif alkolik. sever içmeyi.

en sevdiğim renk mavi. en sevdiğim zaman akşamüstü hafif yağmur çiselemiş ve mevsimlerden bir bahar vakti. en sevdiğim yemek mantı. en sevdiğim müzik anadolunun hafif rock söyleneni. en sevdiğim hayvan iguana şu renkten renge giren hani.

yarışmacı arkadaşlara da başarılar dinleyeyim mi. *

edit: şunu biliyordum zaten. ben sevmeyi beceremiyorum. iguana dediğim hayvan bukalemun çıkıyor. o kadar işte.

bir yüzde vermek gerçekten zor fakat gözüken bazı değişimler var oranlarda. bunlardan en bariz olanı mhp oylarının ciddi anlamda düşecek olması. bu düşen oyların büyük kısmı akpye gidecektir. kalan kısmı ise sinan oğanın son dönemde ki olumlu çıkış ve konuşmaları sayesinde kendisine bir kayış olacağı şeklinde. aynı şekilde incenin sert ve anlaşılmaz tavrı da partisinin ve kendisinin oyunun zafer partisine ama özellikle ortak ittifak adayı sinan oğana döneceği şeklinde yorumluyorum. bu değişim özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisinin oy oranını %5 üzerine çıkarırken, incenin oyunun ciddi anlamda düşeceğini görmek zor değil, ki zaten yine %5lerde seyreden bir adaydı.

cumhurbaşkanlığı seçiminde birbirlerine çok yakın oranlarla %45ler civarında kalacaktır erdoğan ve kılıçdaroğlu. yani gözüken bariz bir ikinci tur.

partiler bazında bakıldığı zaman ise chp oyu aynı yüzdelerde devam ederken akp oyları bir miktar düşecektir fakat bu düşüş abartı bir düşüş olmayacak. yine bu noktada mhpnin oylarının akpye kayacağını söyleyebilirim. bu seçimin en iyi kazananı tip olacağı aşikar. her zaman savunduğum güçlü bir sol ve güçlü bir sağ partinin mecliste olmasını isterim. tip bu noktada hdpnin sol açısından en iyi alternatifidir. aynı şekilde milliyetçi ve sağ parti gözüken mhpnin yerini de zafer partisinin doldurması her ne kadar tartışmaları ateşleyecek olsa da meclisin geleceği için eldeki iyi alternatif partiler olacaklardır.

iyi olan kazansın *

interaktif sözlüklerde en çok sorulan sorudur yönetimin mesajları okuyup okumadığı. ilk defa en net şekilde cevap verildi sanırım bu soruya*.

ip numaralarımızı görmeleri gayet normaldir ki sözlükler için değil en basit bir internet sitesi açılmasında bile iplere ulaşılabiliyor*ip kontrolü sözlük ve forum ortamlarında çoklu hesap belirlemenin en temel yoludur. ip bilgisi ile de konum bilgisine ulaşırsınız. bu bilgi de sözlüğün istatistiksel bilgiler hazırlamasını sağlar. istanbuldan 50 yazar, ankaradan 40 yazar, fareo adaları 1 yazar moldovi dö puan gibisinden*

sözlüğe kayıt olurken ad soyad içeren bir mail adresi kullanılmadıysa kim olduğunuzu bilemeyeceklerdir.

havacılık tarihi kanla yazılmıştır. bunu işin içindeki herkes bilir.

ticari havacılık yönünden değerlendirirsem. dünyada ticari havacılığın gelişmesini doğru adımlarla takip etti türkiye. özellikle 80 sonrası ve hatta avrupa birliği müzakereleri zamanı yeni kurulan easa( avrupa sivil havacılık otoritesi) üyelik başvuruları zamanında kurallar ve mevzuatlardaki değişimler, denetlemelerin artması. her ne kadar easa üyesi bir ülke olamasak da kalitenin artmasına hatta pek çok avrupa ülkesinden daha iyi yerlere gelmemize neden olmuştur.

toyotanın suv kategorisindeki aracı. heybetli, devasa ve araç meraklısı olmayan bir insana bile dönüp bir daha baktıracak kadar muhteşem.

seyahat için koltuk numaralarına para ödediğimiz ulaşım araçlarında bu durum söz konusu değildir çünkü yolcu sayısına göre bilet kesilir.

fakat durum toplu taşımada farklı seyreder. her ne kadar toplu taşıma aracı hep aynı güzergahta seyretse de. yaşlı amca yada teyze tepemizde bizi seyreder. hep bir seyretme durumu anlayacağınız.

öncelikle şunu belirtmem gerekir. kimse kimseye yer vermek zorunda değildir. ücretini ödeyerek bindiğin bir araçta koltuktan kalkıp başkasına yer vermedi diye bir insan hakkında yorum yapmak modernleşemeyen toplumların en en bariz özelliklerindendir. bu durum insanların değil doğrudan o ulaşım aracının sağlayıcısı olan belediyelerin sorumluluğudur.

fakat durumun bir de insani ve toplumsal boyutu vardır. hatta fazlasıyla duygusal bir toplum olarak kültürel bir yönü de vardır. bu konu aslında bir nevi imecedir. daha sağlıklı olanın, daha genç olanın kendisinden daha zor durumda olana yardım etmesidir. saygıdır. son yıllarda fazlasıyla unuttuğumuz saygıdır.

temel olarak bir uçağa etki eden dört kuvvetten bahsedebiliriz. itme(thrust), sürtünme(drag), ağırlık (weight) ve taşıma(lift).
uçağımız her zaman x ve y eksenleri etrafında bu dört temel kuvvet ile hareket ederler.

itme kuvveti uçağın hareketini sağlayan ve motorlardan elde edilen güç ile oluşan kuvvettir. tabii ki doğal olarak bir ortamda hareket varsa onu engelleyecek ters yönde de bir sürtünme kuvveti oluşacaktır. bu sürtünme kuvveti uçağımızın yüzey alanı yani gövdesi üzerinde oluşur. her cismin kütlesinden kaynaklı bir ağırlığı olduğunu fizik derslerinden hepimiz biliriz. taşıma ise uçağımızın uçması, havada tutunması için gereken başlıca kuvvettir. yıllar yılı yapılan bütün çalışmalar taşıma kuvvetini en az maliyetle, en güvenli şekilde oluşturmak adına yapılmıştır ve halen bütün aerodinamik ve kullanılacak malzeme araştırmaları taşıma kuvveti üzerinedir.