entry'ler (270) - sayfa 6

başlık listesine taşı
  • malabadi köprüsü

  • katalak partisi

    oky tarafından çizilen cihangir'de bi ev isimli çizgi öykü de anlatılan oyun.
    oyunu anlatan da metin demirhan

    oyunu sadece erkekler oynayabilir kızlar strapon da taksa ameliyat da yaptırsa oynayamaz.

    öncelikle kurayla darbuka çalacak eleman seçilir. ardından herkes soyunur ve darbukacının etrafında halka oluşturur.
    darbukacı ritim tuttukca darbukacı dışında herkes birbirini düdükler.

    ancak burada ana kural darbukacıya dokunmamaktır.

    darbukacı olmak istediniz değil mi?

    ama acele etmeyin:

    en son darbukacı ritim tutmayı bıraktığında herkes darbukacıya kayar.

    halen daha darbukacı mı olmak istiyorsunuz?

  • !kişisel tarihim karikatür ve çizgi roman

    @ugur ismailin isteği üzerine bu yazıyı yazıyorum. çizgi roman ve karikatürlerin bana kattıkları konulu bir yazı.

    karikatür okumaya teyzem sayesinde başladım. daha ilkokula gitmezken fıratları* kafasından anlatırdı bana bazen de direkt karikatürü okurdu.
    hatta ben müptelası olduğumdan bunu hikayeleştirip bana her gece anlatıyordu.

    aynı zaman diliminde fıratın internet sitesi vardı oradan tüm karikatürlerini okuyodum.
    daha sonradan kitaplarını aldım falan.

    arada da evde babamdan kalma penguen falan bulup onları okuyodum.

    daha sonra babam antalya'da bir sahaftan komikaze 8i* aldı bana. hatim ettim onu ezberledim.

    2016 yılında hortlak dergisi çıktı ilk 3 sayısını aldım. teyzem aldı daha doğrusu.

    yine aynı sene kırtasiyede bulduğum hunilileri* aldım. teyzem aldı daha doğrusu.

    bunlara bayılıyordum. hatta karikatürist olmak istiyordum. espri yeteneğim iyi ama çizim olmayınca olmuyor. hatta arkadaşlarla a4'ü ikiye veya dörde katlayıp dergi yapıyorduk.

    sonraki 3-4 sene boş geçti evdekileri hatim etmekle yetindim. hatta şuan bile hemen hemen tüm karikatürleri hatırlıyorum ve çoğuna maalesef gülemiyorum.

    pandemi ile birlikte uykusuz almaya başladım. her hafta alıyodum. lemanı da almayı ihmal etmiyorum bi yandan.

    baktım bunlar çok hoşuma gitti hemen girdim uykusuzdukkan.coma 180 tlye bir dünya çizgi roman karikatür aldım. (o zamanlar deli gibi indirim vardı satılmıyor diye ve ek olarak ekonomi:))

    2 hafta sonra 25 tane falan kitap ve dergi elime ulaştı. hepsini 1.5 2 haftada bitirdim.

    o günden beri acayip büyük bir çizgi roman & karikatür koleksiyonum var.
    sayısız dergi ve 100 tane çizgi roman ve karikatür kitabı. belki daha
    a da fazla. figurler maketler falan var.

    ancak marvel dc veya bağımsız diyebileceğimiz çizgi roman neredeyse hiç yok belki zagorlarla birikte 10-15 tane.
    ecnebi işi pek sevmiyom.

    bana çok şey kazandırdı çizgi roman okumak bi kere pratik zekayı ve hazır cevaplılığa katkısı dokundu. entelektüel birikimimi de çok fazla arttırdı diyebilirim.

    cavurlarda bu yok okurken yeni şeyler öğrenemezsiniz ancak bizimkiler acayip bir kültürle süslüyor. metale ve punka başlatan beni oky memo tembelçizer ve bülent üstündür mesela.

    espri yeteneğimi arttırması zaten cabası.

    o yüzden okuyun okutturun. uykusuzun kapanmasıyla zaten kültürümüz büyük bir darbe aldı. umarım dijitale geçmezler ve devamları olur.

  • !yazarlardan aforizmalar

    batıda erkek olmak, doğuda ise hem kadın hem erkek olmak zordur.

  • !erkeklerden kadınlara sorular

    1- boydan foto attığınızda genelde o fotoya bakıp 31 çektiğimizin farkında mısınız?
    2- ilk soruya cevabınız evetse hoşunuza gidiyor mu?
    3- ikinci soruya cevabınız hayırsa neden atıyorsunuz?
    4- erkek ve feminist bir yazar olarak cinsiyet eşitliğine bu kadar inanmış, gönül vermiş olmama rağmen neden kadınlar olarak siz de cinsiyet bilincine sahip değilsiniz?( genel olarak değilsiniz şimdi)

  • sözlükte entrylerin link olarak kopyalanamaması

    yapılması gereken sözlük şartlılığı.
    yönetime çağrımdır. yönetim göreve!

  • !anarsist'in sızlanmalarını dinleyecek yazarlar

    selamlar dostlar,
    gün geçmiyor ki başımdan dert gitsin.
    şimdi dertlerimi sürekli @dionysosa anlatıyodum sağolsun dinliyor tavsiye veriyor o da.
    ama bana yetmiyor lütfen benle konuşun daha fazla tavsiyeye ihtiyacim var.
    şu son içinde bulundugum durumlari cv gibi hazirlayip herkese atasim var hatta hahaha

    pesin not: "!anarsist'in sızlanmalarını dinleyecek yazarlar veritabanı" olacaktı ama malum başlık sınırı...

  • reading slump

    1.5-2 senedir müzdariptim bu illetten. sayesinde yılda 10-15 kitap anca okumuşumdur (çizgi romanları ve haftalık dergilerimi * saymazsak).

    2 aydır falan çok vaktimi aldığı gerekçesiyle instagramımı kapadım. kurtulamamı sağlayan da bu oldu ve 2 aydır 6-7 kitap okudum şimdilik iyi bir sayı. çizgi romanları da sayarsak yirmiye yakın.

  • mey

    alkollü içki üreten ve dünya çapındaki içkilerin distribütörlüğünü yapan türk firma. 2004 yılında kurulmuş

  • 0-0 bitmiş trabzon beşiktaş maçını banttan izlemek

  • ilk sarhoşluk

    öf ki ne öf.

    lise ikideyim içki içmeye yeni başladım ama hemen hemen tüm içkilerin tadını babam sayesinde biliyorum.

    neyse evde tekiladır şaraptır merak edip bi yudum şundan bi yudum bundan derken kendim içki almaya başladım.

    arada okula da bira şarap ve yaptığım kokteyllerden götürmüşlüğüm var. ve benim ilk sarhoşluğum okul tuvaletinde oldu.

    cuma günleri ders programı kötü olduğundan bir kaç sefer içki götürdüm ama hiç bir şekilde sarhoş olmadım hep az geldi. neticede daha toyuz.

    neyse bir gün düşünürken ulan dedim ben kendim evde ne bulursam karıştırayım içerim tuvalette. okula da herkesten 20 dk önce gidiyordum. yurttakiler bile gelmiyordu koca binada tektim.

    neyse akşamdan hazırladım, vişne suyu limon suyu 150-200 ml tekila limon dilimi kivi falan her şeyi aldım 500milimlik pet şiseye koydum. (ha bir de içne alkolü daha çok çarpsın diye hazırladığım naneli şeker etil alkol karışımını ekledim -8 9 tane naneli şeker 50ml etil alkol iyice erit bir gün beklet-) liseliyiz ya üstüne kolonya ekledim bir de.

    sabah oldu heyecanla gittim tuvalete. açtım içtim bir yudum. hiç fena değil. tabi o an için bitirmesi ızdırap oldu. tadı halen daha aklıma geliyor ve öğk.

    baktım daha yarısını bitirmemişim bitmicek gibi de tadı da kötü tek yudumda bitirdim.

    elimi yüzümü yıkadım bak abartmıyorum yürüdüğüm anda kafam dönmeye başladı önce hassiktir dedim sonra aa sarhoşum lan hehehe dedim ardından yok lan bundan sarhoş mu olunur tribe girdim kesin dedim.

    sınıfa çıktım oturdum sırama takılıyom öyle etraf da dönüyor. panik yaptım bir anda hemen telefondan ekşiyi açtım alkolün etkisini geçirme yöntemleri başlığına girdim okuyom okuyom okulda yapılcak şey yok nereden bulcam işkembeyi, kahveyi.

    neyse kafamı koydum sıraya uyumaya çalışıyom ama gözümü kapattıkça da daha kötü oldum.

    en son arkadaşlar geldi falan onlara da çaktırmıyom bir yandan. üşüttüm galiba falan diyorum.

    ilk ders başlamak üzere benim de derse gircek halim yok. o gün de şansa bilgisayardan anlayan arkadaş var okulda da sıkıntı çıkmiş bilgisayarlarda gel bak diye bilgisayar odasının anahtarını vermişler. ben de gittim yanına hocadan izin alıp.

    bir kötü oldum orada öyle böyle değil 40 dk geçmek bilmedi. o sırada da babamı aradım üşüttüm vs dedim ananeme gidiyom diye izin aldım. babam da yan okulda. (3 okul vardı fen imam hatip ve anadolu lisesi ben fendeydim, okullar da köy yolu üzerinde şehre 6 km falan ve 30dkda bir sadece köy dolmuşu geçiyor)

    çıktım durağa dolmuş bekliyom 15 20 dk sonra geldi. ama ben durakta oturamıyom bile tam şarapçıyız ha gittim bankta yattım gelene kadar.

    dolmuşa bindim dolmuş iyice sallıyor zor tutuyom kendimi.

    10 dk sonra indim dolmuştan hemen ara sokağa attım kendimi. taakk diye kustum bi pikapin arkasina.

    sonra gecti her sey ananeme gittim 2 3 saat yattim uyuyamadim ama. kalkinca pastirmali sucuklu kasarli yumurta yedim tarifini vermistim bi yerlerde eklerim sonra.

    edit: sucuklu şeyin tarifi (ilk entari)

  • !seçime 30 gün kalması

  • !sözlükte farklı dillerin çevrilmemesi

    başlık "sözlükte farklı dillerde yapılan alıntıların türkçesinin yazılmaması" olacaktı ancak malumunuz harf kısıtlaması var.

    evet, çağrım tüm yazar arkadaşlara çok güzel yazı yazıyorsunuz, sonuna da koyuyorsunuz kapı gibi latince, fransızca, ingilizce veya almanca alıntıyı.

    şimdi ben bu dillerden sadece ingilizceyi biliyorum orada onu okurken de kafadan çevirmeye üşeniyorum.

    türkçesini de yazın dostlar anlamıyom veya üşeniyom çeviri de güzel sonuç vermiyor her zaman. hoş olmuyor böyle.

    kısaca çevirin.

  • !ön yargılı olmak

    bugün sayesinde asla ama asla bir daha ön yargılı olmayacağım. gelin bugün olanı anlatayım.

    okulda 4 arkadaş çiçeklere bakıyorduk, okulun bahçıvanı da geldi yanımıza bizle muhabbet etmeye başladı. daha önceden de bir kaç kez etmişti diğer görevli gibi yarım akıllı sandığımdan he he diyip geçmiştim.(diğeri harbiden yarım akıllı)
    neyse işte çiçek hakkında bilgi verdi bize baktığımız çiçek muhammediye gülü
    imiş. espri falan yaptı, latincesini söyledi iletim bölümlerinden bahsetti. bu bölüme kadar biz çok etkilendik abiden.
    arkadaş da sordu (kulağına gelmiş onun önceden): ''abi sen ziraat mühendisliği mi okudun?''

    ziraat mühendisliği okumuş aynı zamanda kamu yönetimi ve fransızca da okumuş. bir süreliğine fransızca öğretmenliği de yapmış. mardinliymiş de.

    ancak artık kamuda çalışamıyormuş, çünkü -burayı tam anlayamadım- tır şoförlüğü yapıyormuş ve rusya'ya gidiyormuş. adamın birini tırına almış ve kaza yapmışlar. adam ölmüş.
    sonra işte işten uzaklaştırılma falan, bir yılı aşkın uzaklaştırma olunca da bir daha geri dönemiyormuş kamuya.
    mecburen okulda da bahçıvanlık/hademelik yapıyor. olsun diyor bu da iş.

    ben de sordum (çiçeklerin yanında mantar da vardı): ''abi mantarların zehirli olup olmadığını nasıl anlarız?''

    mantarların zehirli olduğunu veya olmadığını hayvanlardan anlıyormuşuz. eğer hayvanlar koklayıp uzaklaşırsa, burun kıvırırsa o mantar zehirliymiş.eğer daha da kesin sonuç istiyorsak mantarı alıp laboratuvarda distile etmemiz gerekiyormuş.
    öyle bakarak falan anlamak mümkün değilmiş, rus ruletiymiş.

    o kadar saat biyoloji dersine girdim ve aklımda kalan bir ders bile yok(biyolojiciler de iyi ha, biri ege üniversitesini 1.likle bitirmiş diğeri hacettepe mezunu, ama hem müfredat kötü hem de bildiklerini aktarma) ancak abiyle ettiğim 10 dakikalık muhabbet bir ömür aklımdan çıkmaz.
    değişik bir hayat hikayesi, dolu dolu ,hüzünlü. yaşanmışlıklarla dolu.
    kalk ta mardin'den 12 sene üniversite oku, iyilik yapayım derken o 12 sene boşa gitsin. sonrasında bahçıvanlığa başla.

  • alternatif kokteyl tarifleri

    cin çarpar:

    malzemeler

    tekel cin (bu ucuzdu bunu aldım 35liği 205 tele)
    limon
    biberiye
    buz
    sprite

    tarifi
    sprite, cin ve bardağımızı 30-40 dk buzlukta soğutuyoruz. bardak olarak viski bardağı tercih ettim.

    soğuttuktan sonra buzları bardağa döküp bir süre bardağın içinde karıştırıyoruz ardından çıkartıyoruz.
    biberiyeyi de aynı şekilde karıştırdıktan sonra üstüne buzları geri koyup yarım limon suyu ve 2 dilim limon koyuyoruz.
    ardından bir shot bardağı cin koyuyoruz.
    üstüne de sprite ekliyoruz. isterseniz tuz da ilave edebilirsiniz azıcık öyle de güzel.

« / 18 »