• erdoğan tarafından kazanılacak gibi görünmektedir. seküler kemalist proje bu noktadan sonra tekrar ayağa kaldırılabilir mi emin değilim.

    tabii ki her şey tamamen bitmiş değil. ama kk kazansa bile %50'ye yakını ne pahasına olursa islamcı liderlerin peşinden giden bir halkla gerçekten bilimsel ilerlemeci bir organizasyon kurulabilir mi emin değilim. hele bir de meclis tamamen kaybedilmişken.

  • tip, emek ve özgürlük ittifakı çatısı altında kendi listesiyle seçime girdi,
    yrp ise cumhur ittifakı çatısı altında kendi listesiyle seçime girdi.

    yrp meclise 5 milletvekili sokarken, tip 4 sokabildi.

    ikisi tabii ki doğrudan rakip değildi ama ülkenin genel seçmen profilini göstermeye yeter bence.

    aşılar kuyruklu bebek yapıyor demek için basın toplantısı düzenleyen ve neredeyse "kadının hiçbir hakkı olmasın" diyecek bir partiyi, herkese hak, adalet ve özgürlük diyen bir partiye tercih ediyorlar, sırf dindar olduğu için. yoksa bu parti neyi savundu ki bugüne kadar?

    daha fazla bir şey diyemiyorum. aysun'un hakkını çok yedik. kızı prof yapmak lazımdı.

  • eğer kılıçdaroğlu kaybederse gram pişmanlık duymayacağım. çünkü yürüteceği en iyi propagandayı yürüttü bence.

    biraz kendimi anlatayım: hem mesleki hem de imkan olarak yurt dışına çok kolay gidebilirim. bunu övünmek için demiyorum gerçeklik bu.
    olur da kaybedersek 29 mayısta hemen istediğim çoğu yere gidebiliirim.
    ama ben ülkemi terk etmek istemiyorum.
    dostlarımı, akrabalarımı kendini bu toprakların sahibi sanan 3-5 şakşakçı yüzünden terk etmek istemiyorum.
    eğer kaybedersek daha da çok mücadele edeceğim, ama hiçbir şekilde ne tanıdıklarımı ne tanımadıklarımı ne de bu toprakları terk edeceğim.
    buraları terk etmesi gereken varsa bizler değil onlar.
    türkiye'den siktir olup gitmeyeceğiz, türkiye'den siktir olup gidecekler.

  • yarın beraber kaybettiğim insanlara yarından sonra daha çok sarılacağım.

  • dörtnala gelip uzak asya'dan
    akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan
    bu memleket, bizim.

    bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
    ve ipek bir halıya benzeyen toprak,
    bu cehennem, bu cennet bizim.

    kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
    yok edin insanın insana kulluğunu,
    bu dâvet bizim....

    yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine,
    bu hasret bizim...
    (bkz: dâvet)

    nazım bu şiiri 61 sene önce yazdı.
    bu memleket daha öncesinde de 122 sene önce de 61 sene önce de ve şimdi de bizim.
    bizim derken kuru milliyetçilik de değil ha. türk toprağı falan da değil. hepimizin toprağı.
    biz orta doğulular kader ortağıyız, coğrafya bizim için keder.

    kürdüyle, türküyle, çerkesiyle, lazıyla, bulgar göçmeniyle ve diğer dostlarımızla bu topraklar hepimizin.

    buraları n'olursa olsun terk etmeyelim. siyasal islamcılar ülkeyi koca bir camiye de çevirse bırakmayalım.

    hiç mi özlemeyeceksiniz top oynadığınız sokakları?
    hiç mi özlemeyeceksiniz ilk öpüştüğünüz yeri?
    hiç mi özlemeyeceksiniz bira içtiğiniz parkları?
    hiç mi özlemeyeceksiniz yöresel yiyeceklerinizi?
    hiç mi özlemeyeceksiniz annenizi-babanızı?
    hiç mi özlemeyeceksiniz muhallebi yediğiniz pastanenizi?

    buranın sahibi biziz. biz kimiz? halkız lan korkmayın!

    eğer istemediğimiz sonuç gelirse gitme planları kurmayalım.
    benim bir hayalim var mesela dersime motor turu yapmak.
    munzur festivaline gitmek.
    eğer munzur'u da ranta açarlarsa ben hayatımda görmediğim dersim için, ankara'dan doğusuna maalesef gitme imkanı olmayan ülkemin, doğudaki nehri için her türlü fedakarlığa yapmaya hazırım.

    bu ülke bizim, onların değil. gidecek olan varsa onlar, biz değil.

    unutmayın zorbalar kalmaz gider birileri franco'dan, hitler'den ondan bundan daha vizyoner, güçlü, cesur ve zeki değil. onlar gittiyse bunlar da gider. hem de sandıkla bile gider.

    ve tekrar söylüyorum:

    bu memleket bizim

    ya basta no pasaran

  • çankaya'daki sandığımızda katılımın seyri geçen turla aynı.

  • birtakım arkadaşların ilk turda sanki bazı akpliler kk'na oy vermiş gibi (lollllllll) tahminlerinde ikinci tur için rte'ye % 60 yazdığı seçim. oraları geçtik arkadaşlar. biraz daha geçseydik iyi olacaktı ama neyse…ya da urfada erdoğana seri basan yiğidolar ve müşahit döven benzerleri olmasaydı… ha ama pardon seçimler tertemizdi değil mi? demokrasi şöleni falan? trafoya kedi girmişti, tamam hatırladım.

  • kk sayısal olarak oyunu bir milyon, rte ise 300 bin artırmıştır. son birkaç seçimde icat edilen 1.5-2 milyon yurtdışı oy ve bir milyon vatandaş yapılan yabancı seçmen sonucu tayin etmiştir, bu da bizim kim tarafından yönetileceğimizin bu topraklar üzerinde yaşamayanlarca belirlendiğini göstermektedir.

  • gezinin 10. yılında yine olmadı.
    yine salladık ama yine deviremedik.
    ölenlerimizin kemiklerini yine sızlattık.

    ama umutsuzluğa gerek yok.
    bu ülkeyi terk etmeye de gerek yok.

    doğduğum sokağı
    muhallebi yediğim pastaneyi
    terk etmeye niyetim yok.

    dün ne kadar umutluysam, bugün 2 katı umutluyum.
    tabi ki üzüldüm ancak üzülmekle hiçbir şey elde edemem.
    bir an önce üzerimizdeki ölü toprağını atıp daha güçlü olmamız lazım.
    sesimiz her zamankinden gür çıkmalı.

    eğer seçimi kazansaydık ben kızarmış tavuk 2 bira alıp sote bir yerde hayyam ve nazım şiirleriyle kutlayacaktım.

    kaybettik
    yarın üzüntümü azıcık içerek atacağım.
    salı günü daha da güçlü döneceğim. insanlara her daim saray rejiminin yıkıcı etkisini anlatacağım.

    unutmayın:
    insanlar robot değil.
    21 sene gönül vermeleri demek 22. sene de gönül verecekleri anlamına gelmez.
    insanlara sövmeyin, çomar, koyun vs demeyin.

    elimizden şuan için gelebilecek iki şey var:

    1-saray rejiminin yarattığı yıkıcı etkilere karşı insanları uyarmak.

    2-ne kadar akp'li esnaf vs. varsa hepsini boykot etmek. bu zor bir şey değil.

    unutmayınız
    iradeniz inadınızdır.

    ve son olarak kemal kılıçdaroğlu
    sana sonsuz kez teşekkür ederim.
    umudu bu topraklara geri getirdiğin için.
    74 yaşında aman benim tuzum kuru demeyip hayatın pahasına yaptığın şeyler için.
    senin temponu ben bu yaşımda yapamazdım.

    aday olmadan önce de olduktan sonra da ve halen daha seni destekliyorum. en ufak bir pişmanlığım yok.

    eğer erken seçim vs olursa ve hatta olmaz da 2028 için sağlığın el verirse marksist bir aday çıkmadığı sürece benim adayım sensin.