• sansür; otorite sahibinin, bir bilginin, eserin veya ifadenin dolaşımını engellemesidir.

    çeşitli sebeplerle uygulanan bu çağdışı yöntemin ilk kaydına yine antik yunan'da rastlıyoruz. hem de tanıdık bir sima üzerinden. sokrates için kurulan meşhur mahkemenin verdiği ölüm cezası kararının sebebi, "gençleri yozlaştırmak ve allahsızlık"tı.

    "ahlaki sansür" olarak tanımlanan bir çeşidi, hakiki hassasiyetlerden, meşru bir zemin bulur. çocuk istismarı, şiddete ve nefrete teşvik gibi sebepler bu türdeki sansürü haklı kılar. yakınlarda yaşanan hacer koç olayında uygulanan soruşturma ve baskı ise, bu türde bir sansür olma iddiasındadır ve sansür koyucuların "ahlak" anlayışını kıstas alır.

    böylece, esasında ideolojik olan bu sansürün etki alanını logos'tan ethos'a savurur.

    ideolojik ya da politik sansür; en çok karşılaştığımız ve en zararlı sansür türüdür. misalen, bütün kuzey kore, bu sansürün örttüğü kara battaniyenin altında yaşar. juche ideolojisine aykırı hiçbir beyanda bulunamayan kuzey koreliler, çağdaş dünyanın en ezici istibdatı altında hayatlarını heba etmektedirler. (bkz: obskürantizm nedir?)


    "gerçeklerin bir kıymeti yok ki. genel kanı neyse onu yaşıyoruz."

    demokratik yollarla iktidara gelmiş otokratik hükümetler, kendi ideolojilerini kitleye yaymak için dezenformasyon ve propaganda yollarını kullanırlar -demokrasiden meşruiyet sağlamayan yönetimlerin çoğunlukla böyle kaygıları yoktur-. iyi bir retorikle defalarca tekrar edilen yalanlar, sorgulamaya alışmamış kişilerin gerçekleri haline gelir.

    bu yeni "gerçekler" üzerinden kimliğini ve davranışlarını oluşturan kitle eğer çoğunluktaysa ve politik sistem çoğunlukçu demokrasi ise, gibi dizisinin yukarıdaki satirik repliğinde geçen "genel kanı"yı belirleyen, ülkenin kaderinde ve yönetiminde görünenden daha fazla etkiye sahip olur.

    "algı operasyonları", "internet trolleri", "dezenformasyon yasası", "erişim engeli" gibi olgular bu yüzden hayatımızda. bize düşen şey ise -özellikle medyadan- bize verileni sorgulamak, hukuksuzca gerçekleştiren sansüre itiraz etmek ve söylemekten-yazmaktan korkmamak.

    kaynak:
    mette newth(2010), the long history of censorship, beacon for freedom of expression, norway
    juche ıdea: answers to hundred questions. pyongyang: foreign languages publishing house. 2014

    not: güvenlikleştirme kavramı ve sansürle ilişkisi hakkında da başka bir başlıkta bilgi vereceğim.