• özellikle muhafazakar camiada pozitif bir anlam taşır.

    benim kişisel gözlemim olarak da avrupalıların pek bildikleri bir şey değil. onlar muhabbet etmiyorlar sadece diyalog kuruyorlar. muhabbet aynı zamanda sıcak bir anlam taşıyor bizim topraklara ait, avrupa'da tam olarak karşılığı yok.

    ancak gerçekçi olursak çoğu zaman birlikte vakit geçirmek isteyen iki insanın karşılıklı ses çıkarmaları olarak yaşanıyor. gerçek muhabbet istisnaen gerçekleşen bir olay.

  • "habibi" ile aynı kökten. yakınlığı içeren sohbet.

  • muhabbet iki kişiyi gerektirir. temelde, karşılıklı olarak dinlemek ve konuşmak üzerine kuruludur. bu noktaya kadar diyalogdan farkı yoktur. karşılıklı olarak sarf edilen sözlerin anlaşılması diyalogun kurulması için yeterlidir. öte yandan, muhabbet bundan fazlasını gerektirir; sözün anlaşılmasından çok, sözün karşı tarafın zihninde imlediği şeylerin anlaşılmasıdır. yani, sözün ötesinde, benliklerin anlaşılmasıdır.