• tamamen bilimsel tanım bekleyenlerek başlığa girenlerden af dileyerek fazlasıyla öznel bir hikaye yazacağım.

    11-12 yaşlarındayken, birilerinden duymuş olacağım, evrim-devrim kavramlarını kafamda çeviriyorum. tabii araştırma yapmak, kitap karıştırmak, çapraz okumak gibi yararlı çareleri o zamanlar tam anlamıyla uygulayamıyordum. evdeki ansiklopedilere baktım, google'a sordum, ekşisözlük'e baktım.

    tam bir çözüm bulamadığım için babama müracaat ettim. sordum: "baba, evrim ve devrim ne anlama geliyor?" babam soruya pek de şaşırmadı. herhalde karmaşık soyut kavramları kendisine ilk soruşum olduğunu fark etmiş olacak, düşünülmüş ve doğru bir cevap vermek isteyerek beni karşısına oturttu. sağ olsun, çocuk yaşımdan itibaren adam yerine koyup saçma sorularımı bile ciddiyet ve sabırla yanıtlar. anlatmaya başladı:

    "evrim biyolojik devamlılık ve değişimi açıklayan bir kavram. devrim de yönetim biçiminin büyük oranda değişmesi demek. ama ben sana evrimden ve devrimden kendim için ne anladığımı anlatayım: benim dedem bulgaristan'dan gelip bir parça toprağın üzerine oturmuş. balık tutup çiftçilik yaparak ömrünü geçirmiş. bununla çocuklarını beslemiş. bunları yaparken bırak okumayı, saymayı bilmezmiş. paranın idaresi, falanlar filanlar hep babaannemin elinde.

    her neyse, babamı da köydeki ilkokula göndermişler. o da burada okumayı öğrenmiş ama işlerini idare edecek kadar. yani okumakla ve yazmakla, babasından devraldığı mirası ileri götürmekle uğraşmamış. bankada hesap açmayı, imza atmayı bilecek kadar uygarlaşmış yani.

    ben, çocuk yaşımdan beri okumak hevesindeydim. zamanı gelince de iyi bir üniversiteye girdim. burada eğitim alıp mühendis oldum. yaptığım işi zamanımın bilgisine aşina olarak daha da ilerletmek için hesap yapmayı, daha iyi şekilde yapmanın yollarını araştırmayı, dünyadaki gelişmelerle entegre biçimde değer üretmeyi istedim ve bunu da biraz başarabildim sanıyorum.

    seni yetiştirirken de sana beni de aşabilecek fırsatı ve eğitim ortamını yaratabilmeyi amaçladım. eğer sen benden daha donanımlı hale gelir benden daha büyük işler başarırsan, memlekete ve dünyaya daha fazla katkı sağlarsan, kendimi görevimi yapmış sayacağım.

    evrim de devrim de bana göre budur, her neslin önceki nesli bir parça aşması, kendinden sonra gelene de bunu yaparken destek olması. "

    kaynak:
    el kadar çocuğun sorusunu cevaplarken ona pedagojik eğitim de verebilmiş muhterem babam

  • başka türlüsü zaten şaşırtıcı olurdu, mao zedung'a göre kanlı olmak zorundadır. şöyle ifade/tarif etmiştir:
    "devrim bir ziyafet değildir, makale yazmak, resim yapmak veya nakış işlemek de değildir; o kadar zarif, o kadar acelesiz ve yumuşak, o kadar ılımlı, kibar, saygılı, ölçülü ve yüce gönüllü olamaz. devrim bir başkaldırmadır, bir sınıfın diğerini alt ettiği bir şiddet eylemidir."

    kaynak:
    davis, james c., (2009), insanın hikayesi, (4. b), iş bankası, s. 366.