• gurbetin, garabetin, sürgünün hüzünlü kültürünün ve müziğinin adı. bizdeki çevirisi 'serkeş'e denk gelen rebetis, bu kelimenin köküdür. rembetiko da tabir edilebilir, yanlış değildir.

    bizde kurtuluş savaşı, ege'nin karşısında anadolu trajedisi olarak adlandırılan büyük savaştan sonraki mübadeleler, rebetiko'ya yeni bir avaz verdi. rebetiko mübadele ile başlamış değilse de popülerliğini bu zamanlarda bulmuş ve en bilinen eserleri yine bu zamanda doğmuştur.

    evlerini, topraklarını, işlerini ve topraklarını kaybeden mübadiller, yunanistan'daki ouzeri, tekedes ve tavernalarda buluşur; eski zamanları nostaljik hislerle(kelimenin tam anlamıyla nostaljik, nostalji: kayıp vatan anlamına gelir) yâd ederler, yerleşik toplumdan dışlanmışlıklarına ah ederlerdi.

    rebetiko, türk müziğine de aşinalıktan, bize yabancı olmayan bir sürü unsuru içerir. rast, saba, hicaz gibi basit makamlar sıklıkla kullanılır. taksimler parçaların girişlerinde müzisyenlerin maharetlerini sergilemesi için enfes araçlardır ve türkçe kelimeler de sık sık duyulur.

    acının, kederin ve uyuşturucunun (özellikle haşhaş ve eroin) şarkı sözlerinde sıklıkla bulunması sebebi ile toplumun büyük çoğunluğu tarafından mesafeli bakılan bir kültürdür rebetiko. maginot'dan sonraki en meşhur hattat olan metaksas tarafından sansürlenir, tekedes'lerin (bitirimhane) de kapatılması ile amanedes'ler artık radyolarda duyulmaz olur.

    rebetiko günümüzde çağdaş müzik araçlarından da beslenerek hala yoluna devam ediyor.

    roza eskenazi'den klasik bir örneği için:
    https://www.youtube.com/...DzXPLX8JdQ&ab_channel=1iakov

    çağdaş bir örneği için:
    https://www.youtube.com/...ab_channel=SonyMusicT%C3%BCrkiye

    son not olarak bir youtube videosu altındaki yorumu da paylaşmak istiyorum:

    "this is what could bring peace with the turks; their music, which is also ours. my family lived in asia minor since the ıonian times, until 1922. they shared happy times with all nations that came and went, keeping theirs in their heart. ın 1919, they were 'liberated' and soon became refugees. we still sing 'rampi rampi'; it's ours, and theirs."

2 entry daha