• türkiye'yi sarsan, 12 mart "ara rejiminin" en büyük bahanesi olan, işadamlarının yurtdışına kaçtığı ve solcuların devrimin yakın olduğunu hissettiği iki gün.

    önce olayların arka planına bakalım: 1946 yılına kadar işçi örgütlenmeleri "imtiyazsız sınıfsız kaynaşmış millet" öngörüsü nedeniyle yasaktı. soğuk savaşın da başladığı bir dönemde tek parti rejimi sendika kurulmasına izin verdi. özel sektör endüstrisinin yeni yeni fabrikalaştığı, ağır sanayinin halen devlet egemenliğinde olduğu bu dönemde ilk sendikalar da devlet fabrikalarında kuruldu. tekel, sümerbank, çimento, şeker fabrikaları, demir ve denizyolu işletmeleri, madenler ve diğer kit'lerde kurulan yerel sendikalar birleşip sektör sendikalarını, bunlar da 1953'te türk-iş'i kurdu.

    amerika'dan yardım alan bir sendika konfederasyonu olan türk-iş, işçi deyince akla gelen kavram olan komünizm karşıtlığını kimseye bırakmıyordu, grev ve lokavt anayasada öngörülmediği için işvereni zorlayamıyordu. buna rağmen genelgeçer hükümetlerle arası hep iyiydi, nitekim pek çok türk-iş yöneticisi muhtelif partilerden vekil olacaktı. bu sebeple 1950'ler boyunca kit'lerdeki çalışma koşullarında iyileşme görüldü, maaşlar yükseldi, işyerinde yemek verilmeye başlandı, sosyal olanaklar arttırıldı. böylece 1961 yılına gelindiğinde kit'ler alt sınıf için gözde istihdam kurumları olmuştu. ama 1950'ler boyunca teşviklerle pıtrak gibi artan özel fabrikalarda şartlar hâlen çok kötüydü...

    (devam edecek)

3 entry daha