• tarihle ilgili magazin yazılarıyla tanınan gazeteci yazar murat bardakçı ile klasik osmanlı profu, zamanımızın harp okulları rektörü erhan afyoncu'nun yedi yıl süreyle habertürk'te yaptıkları program. ana kadrosu bardakçı, erhan bey, solist yaprak sayar ve daimi kadın konuk olan program ayrıca her hafta değişen konuklar alır, samimi bir havada ilerler, cumartesi geceleri başlayıp pazar sabahına kadar sürerdi.

    bir bölümün formatı aşağı yukarı şu şekilde olurdu:

    * açılış
    * bardakçı'nin konuğu takdim etmesi, kendisiyle ayaküstü birkaç kelam edilmesi, derken bardakçı'nın gündeme dair bir iki laf etme ayağına uzun uzun nutuk çekmesi, kadın konukla da didişmesi.
    * reklam arasından sonra bardakçı'nın kitap reklamları, kitaplarla iligli birkaç kelam, bu arada bardakçı ve afyoncu'nun kadın konukla didişmeleri.
    * haftanın konuğu ile hasbıhal, konuya giriş, derken bardakçı'nın tekrar sazı eline alması, daha önceki tartışmaları hortlatması, bir iki mail okuyup ortalığı karıştırması ve mail atanlara sallaması.
    * bardakçı'nın tambur taksimi, yaprak sayar ile mini bir resital vermeleri.
    * konukla didişmeler (ki en az konuşabilen sayın konuk olur) yine bardakçı'nın maillerle atışmaları, konukların kendi aralarında atışmaları yahut goygoy.
    * sabaha karşı herkesin kayışı koparması, uyuklayanlar falan.

    programın hemen hepsi bardakçı'nın dominasyonuyla geçerdi. kendisi sık sık konukların lafını keser, daimi bayan konukla atışır ve atışmayı aralıklarla devam ettirir, hiçbir şey bulamazsa önündeki seyirci maillerine veryansın edip fırça atarak konuyu zırt pırt değiştirirdi. laf atmaları ve laf sokmalarından, çoğunlukla kendisiyle aynı düşünen erhan afyoncu da nasibini alır, o sıralarda yandaşlığın dibine vurmamış olan bardakçı afyoncu'ya "haklısınız sayın bakanım" "seçimler ne zaman sayın bakanım" diye "yandaş" lafı sokardı. kadın konuğun ve de o haftanın konuğunun işi daha da zordu. bir hocamız o programa katılan bir arkadaşına "neden kendini ezdiriyorsun orada" diye sitem ettiğini anlatmıştı.

    * kadın daimi konuk ilk başlarda, boğaziçi tarih mezunu aktris ve manken pelin batu idi. sağcı iki sunucuyla liberal görüşlerinin çakışması ve sunucuların birçok konuda (aldatma, feminizm, çevrecilik gibi) muhafazakar görüşleri sık sık tartışma konusu olurdu. ayrıca pelin taşak muhabbetiyle devam eden bölümde uyuyakalması ve canlı yayını terk etmeleriyle ünlüydü, bir gece yayını terk ettikten sonra kendisini geri döndüremediler. yerine ünlü yandaş mehmet barlas'ın yeğeni ve o sıra cem dizdar'la evli olan selin barlas devam etti. gerçi pelin kavga etmeyi biliyordu ama selin büsbüyün mıymıntı çıktı, bir yıla yakın kaldıktan sonra ayrıldı. o da gidince yerine birkaç hafta miraç zeynep özkartal baktı. iki selefinin aksine kendini ezdirmeyen ve tartışmadan daha iyi anlayan özkartal belki de bu sebeple pek devam etmedi, ondan sonra bu üçüne göre epey yaşlı ama tonton ve kafa profesör nurhan atasoy uzun süre devam etti. sonlarda ayşe özek çıkmış galiba, bilmiyorum.

    * program epey samimi bir havada geçiyor demiştik. örnek olarak özellikle ermeni meselesini işledikleri bölümler ve "ermeni vatandaşlarımızdan karşıt görüş beyan etmek isteyenlere kapımız açıktır" lafı üzerine bir ermeni vatandaşın canlı yayına gelmesi, bu abiyle uzun uzun tehcir tartışmaları, annesinin çektiklerini anlatırken pelin batu'nun gözyaşlarını koyvermesi, derken ertesi programda tekrar konuk ettikleri dikran karagözyan abiye bir de arya modunda sarı gelin okutmaları verilebilir. nitekim bardakçı da bu programla ilgili "evimizin oturma odasında gibiydik" demişti.

    bardakçı'nın yandaşlığın dibine vurduğu dönemde yapılan ve trt'de yayınlanan versiyonların bu programla pek ilgisi yoktur.