• fakirlik safsatası. ismini lazarus'tan, yeni ahit'te geçen luke gospelinde adı geçen bir dilenciden alır. tersi için (bkz: argumentum ad crumenam)

    toplumun dezavantajlı koşullarda doğup bu koşullarda yetişen insanlarının yoksulluğu ve sefilliği üzücüdür elbette. ama bu yine de onları her koşulda haklı yapmaz. fakir ama gururlu jön her konuda haklı değildir. hele ki kendi ihmali ve tembelliğinden dolayı fakir olanlar büyük olasılıkla daha çok konuda haksızlardır.

    ne var ki, kendimizden daha kötü koşullarda olan insanlara karşı duyduğumuz merhamet bu safsatayla istismar edilebilir. (bkz: fakir edebiyatı)

    bu yüzden, yoksul olmadığı üç nöronla anlaşılabilen bir politikacı kendisinden "bu fakir" diye söz edebilir.

    sokakta yaşayan insanlar dünyadan kendilerini soyutlamış ve nefsini terbiye etmiş insanlar gibi görünebilirler. ama evsizliklerinin sebebi nefislerine uyup tarlayı tapanı pavyonda yemek de olabilir. evsiz bilge romantizmi satirik edebi repliklerle sinemamızda iş yapıyor mu? evet. yine de evsiz alkoliklerimize de kuşkuyla yaklaşalım.

    not: bu arada ekonomik duruma göre bilgeliğin artıp artmayacağına dair bir çalışma da yapılmış. buradan