• duygusal safsatalardan en etkili olanı. korku davranış ve düşüncemizi en fazla yönlendiren duygulardan biri. bu da bir hayatta kalma stratejisi aslında ve hor görülecek bir kaide de değil. yine de bunun farkında olmak daha saygın bir şekilde yaşamamıza yardımcı olabilir.

    alman ilahiyatçı martin niemöller'in naziler hakkında yaptığı konuşma hemen herkes tarafından bilinir.

    "naziler komünistler için geldiğinde sesimi çıkarmadım; çünkü komünist değildim.
    sosyal demokratları içeri tıktıklarında sesimi çıkarmadım; çünkü sosyal demokrat değildim.
    sonra sendikacılar için geldiler, bir şey söylemedim; çünkü sendikacı değildim.
    sonra yahudiler için geldiler, sesimi çıkarmadım, çünkü yahudi değildim.
    benim için geldiklerinde, sesini çıkaracak kimse kalmamıştı."

    niemöller'i alkışlamadan önce durup düşünelim. bu konuşmadan yola çıkarak bizim gibi olmayanları savunmak gerektiğini rahatlıkla anlayabiliriz. çünkü aşikar bir mağduriyet var.

    ancaak, yarın bir gün ses çıkarmadığımız için sıra bize gelecek diye düşünerek korku yüzünden bizden farklı düşünenleri savunmaya karar veriyorsak ortada bir problem var demektir. çünkü politik ve sosyal davranışlar ilkeler üzerinden ilerlemelidir, duygular üzerinden değil.

    bugün başka birinin haklarını savunmak için ne aynı safta olmamız gerekir, ne de yarın bir gün onun da bizi savunması beklentisi. birisi haksızlığa uğruyorsa, haksızlığa uğruyordur. renginin yeşil olması veya oralete inanıyor olması bir şeyi değiştirmez.

    not: en mühimini unutmuşum. (bkz: terör) dehşet ve korku yoluyla sindirme ve ajandasını dayatma, kendini kabullendirme amacındaki teröristlerin argümanı da maalesef korkudur. dediklerimi kabul edin, yoksa güvende hissetmezsiniz. (bkz: ad baculum nedir?)