• bifurcation başlığındaki yalancı ikilem yalnızca iki alternatifin olduğunu kabul etmek demekti. sahte ikilem; yani bogus dilemma bu safsataya fazlasıyla benziyor ama farklı. farkı örneklerle daha kolay anlatabilirim sanırım.

    "bir anne siyasete atılmak üzere olan oğluna öğüt verir: ya yalan söyleyeceksin, tanrılar seni sevmeyecek... ya da doğruyu söyleyeceksin, insanlar seni sevmeyecek. iki durumda da hayatından memnun olmayacaksın."

    anne ikilemi yaratmış ve oğluna iki yolun da sakıncalarını açıklamıştır. evlat bu argümanı bertaraf etmek için üç yolu izleyebilir.

    birincisi ikilemi boynuzlarından kavramak, yani sonuçları yanlışlamak: "bilakis, doğru adamı her insan sever. yıllardır memlekete doğru adam gelmedi. ben dürüstlüğü seçersem dürüstlüğü özleyenler beni el üstünde tutar."

    ikinci yol boynuzların ortasından geçmek: "yalancıya yalan, doğrucuya doğru söylerim. insan ya hep doğru ya hep eğri olacak diye bir kaide mi var?"

    üçüncü yol retoriğin en tatlı manevralarından biri: "tanrılara kendimi sevirecek kadar doğru, insanlara sevdirecek kadar da yalan söylerim. ne şiş yanar, ne kebap."

    başka bir örnek daha: emekli padişah ikinci murad'a evladı fatih'in yazdığı rivayet edilen meşhur mektupta "padişah sensen ordularının başına geç, yok eğer bensem emrediyorum: ordularının başına geç" denmektedir.

    sayın murad eğer iyi bir demagog olsaydı memleket elden çıkmış mıydı bilemiyoruz, ama cevap pekala şöyle olabilirdi:

    "padişah sensen ordularının başına geç, yok eğer bensem emrediyorum: ordularının başına geç"


    kaynak:
    pirie, m. (n.d.). how to win every argument: the use and abuse of logic (2006).