entry'ler (5)

başlık listesine taşı
  • kafes münazarası

    münazaraları bence takım ve bireysel olarak da ayırabiliriz. teke tek münazaralarda, konu ile ilgili verilecek 5 soru üzerinden değerlendirme yapılır. konu seçilir, sorular hazırlanır, ilk girdi konu ve taslak soruların yayınlanması olur. sonra anket yöntemi ile teke tek mi yoksa takım münazarası olmasına karar verilir. sorulara ekleme yapmak istenirse soru önerisi şeklinde paylaşım yapılır. en son münazara şekli karar verilince (takım-teke tek)münazara başlatılır. takım şeklinde olursa takım liderleri takımlarını açıklar. sorun veya soruya verilen cevaplar anket kurularak sözlük yazarlarının geneli tarafından değerlendirilir. değerlendirme sonucunda yorumlar yapılmaya başlanır.

    şike konusunda şüphe varsa zaten kimse münazaraya girmez. sürecin sağlıklı sürdürülebilmesi ve sürekliliğinin gelmesi için münazara amacının "haklı çıkmak değil, doğruyu birlikte bulmak" olduğu sürekli hatırlatılmalıdır.

  • !ekşi olmayınca

    bu gün üzerinde düşündüğüm şeyleri yazmak için en uygun başlık. toparlayıp yazacak olursam:

    türkiyenin en büyük sorununun "tahammül sınırının" çok düşmüş/düşürülmüş olması olduğunu gözlemliyorum.
    bir sene önce yapmış olduğum istanbul ziyaretinde başımdan geçen basit bir olayla başlayayım. kalabalık olmayan bir mağzada 5 kişilik bir ödeme sırası ve bu kitleye hizmet veren bir kasa varken, dördüncü sıradaki abla çığlık çığlığa "kaç kişi bekliyor farkında mısınız? başka kasa açılamıyor mu? müdür nerde? müdürle görüşmek istiyorum !" diye çemkirmesi bana çok anlamsız gelmişti.

    beni rahatsız eden bu agresifliğin günlük hayatın her anında mevcut olduğunu farketmem çok uzun sürmedi. ekşi sözlükte açılan "troll" başlıklara sazan gibi dalıp küfür etmeler mi istersin, iktidardan kurtulmak isteyenlerin aday beğenmeyip bir birine giydirmesini mi istersin, takım taraftarlarının kolayca bir birine düşürülmesini mi istersin, diye milyon tane şeyi alt alta sıralayabilirim. (trafik, ev sahibi, komuşu, patron, eyt, sevgili/eş, dindar-dinsiz vs.)

    bu sinirli hallerle istenildiği gibi yönlendiriliyoruz. ingilizler bunu yıllar önce icat etmiş ve koca bir imparatorluk kurmuşlar. icat ettikleri yöntemin adı "böl ve yönet". bu buluşun üzerinden yüzlerce yıl geçmesine rağmen halen bölmek ve yönetmek stratejisi üzerimizde yarıyorsa, aydın, zeki, akıllı vb. sıfatlarının üzerimizde oturmadığını, aslında eğitim seviyemiz ne olursa olsun "tartışma kültürü" sahibi değil, "kavga kültürü" sahibi olduğumuzu alenen söyleyebilirim.

    mevcut iktidarın yaptığı algı yönetimi falan değil, halkı bölmek, ayırmak, farklılıkları tetiklemek ve bundan güzel sonuçlar elde etmek. bunun farkında olup da halen ateşe benzin döküyorsanız çok üzücü. deşarj olmak için yazıyorsanız o da üzücü. çünkü sistemin yakıtı sizin siniriniz.

    ekşide olsaydık, muhtemelen bu yazdıklarımdan sonra bana da giydiren çok olurdu, burada başıma ne geleceğini bilmiyorum. farklı düşünen veya farklı düşünmemi sağlayacak olan varsa konuyu seve seve "tartışma kültürü" dahilinde konuşmaya hazırım.

  • bülent arınç

    kendini ne kadar eski ak partili diye nitelese de, yeterince eskimemiş ak parti.

    not:konudan bağımsız olarak sözlükte iktidar yanlısı birinin henüz bulunmadığını gördüğümüz başlık.

  • !testin aşırı derecede kolay olması

    yılda iki kez ara sınav yapılıp ortalama altında kalanların yazarlıktan çıkarılmasını yönetime tavsiye ediyorum.

  • lionel messi

    24 haziran 1987 yılında, arjantin'in rosario şehridne dünyaya gelmiş , barcelona efsanesi, 10 kez la liga şampiyonluğu, 7 copa del rey, 8 supercopa de espana, 4 uefa şampiyonlar ligi, 3 uefa süper kupa, 3 fifa kulüpler süper kupası, 1 fransa ligue 1 şampiyonluğu, 1 fransa thropee des champions, 2005 u20 fifa dünya kupası şampiyonluğu, 2008 futbol olimpiyat şampiyonluğu, 2021 copa america, 2022 fifa dünya kupası sahibi futbolcu.
    kişisel başarılarını sıralamaya üşendiğimi söyleyerek;
    7 kez ballon d'or ödülünün sahibi olarak rekoru elinde bulundurmaktadır.

    ufuk kaan karacan'ın mükemmel anlatımıyla messi

    şahsi kanaatim olarak; futbol tarihinin tanık olduğumuz dönemi içinde değerlendirdiğim zaman "gördüğüm en iyi oyuncu" diye nitelendirebileceğim kişi.