son oylananları (14)

başlık listesine taşı
  • !14 mayıs gecesi dinlenebilecek parçalar

    o gün geldiğinde türkiye genelinde iki şarkının hakimiyeti söz konusu olacaktır diye düşünüyorum.
    1- yaşa mustafa kemal paşa yaşa!
    2- dombra

    (birinci sıradaki şarkı değil marş mahiyetindedir, farkındayım)

    ben o gün vakit bulursam sadece ve sadece uyumak istiyorum. bunun daha 15 mayıs sabahı vs. var, o sebeple uykum bir tık daha ağır basıyor.

  • 3 mayıs

    kutlu olsun!

  • !yanlış telaffuz edilen sözcükler

    söylem kaynaklı olduğunu düşündüğüm yanlış söylendiğinde kimin söylediği fark etmeksizin düzelttiğim kelime/sözcüklerdir;

    - sorna / sonra*
    - istisdam / istihdam*
    - afad / afet*
    - yanlız / yalnız*
    - mehrum / merhum*

    şimdilik aklıma gelenler bunlar

  • 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı

    her derbide olduğu gibi bu derbidede totemini yaptığım maç olmuştur.
    izlememeye gayret ediyorum, bir galatasaraylı olarak içim içimi yese de maçtan 2 gün önce tamamen kendimi takımımdan soyutluyorum. formalarımı saklarım mesela.
    garip gelebilir, ki bana göre de garip. ama totem, totem midir?
    totemdir.
    bkz; 0-3 sonucuyla aldığımız kadıköy zaferi

  • çince

    bazen dizi ya da filmlerde çince konuşan (tabi ki lehçesine göre fark edecektir) insanları görünce içimden diyorum ki; "şöyle sağlam bir hınkırsalar rahatlarlar aslında." bununla elbette alakası yok ama aklıma gelmiyor değil. :)

  • güne iyi başlatan şeyler

    inanmazsınız ama benim motivasyonum alarm sesim. =)
    günlük mooduma göre, yarın hangi şarkıyla uyanmalıyım diye düşünüyorum. o şarkıyı belirleyip uyuyorum.
    bir gün bahçe duvarından aştım ile uyanırken, diğer gün bach'tan bwv988 aria ile uyanıyorum.

    tavsiye ederim. :)

  • bakan nebati'nin gözlerinde görülenler

    diyanet işleri başkanı olma potansiyeli taşıdığını düşündüğüm (burada, dış görünüşüyle bağdaştırlımaması hususunu arz ederim) bir şahsın, nasıl ekonomik çıkarımlar yaptığını anlamayarak söylüyorum ki; 16 yaşındaki bir gencin, asgari ücret artmasın, gelin zamları kaldırın 1000 lira maaş alalım dediği ülkede, "asgari ücret mi? ehe ehe" sorusunu yüksek sesle söylediği zaman; tamam dedim!
    bu adamın görme kabiliyeti kadar duyma kabiliyetinde de şahsıma göre bir problem olmalı. muhtemelen.

  • 8 ocak 2023 fenerbahçe galatasaray maçı

    sezonun bel kemiği olan kırıcı bir maç denilemez. fenerbahçe adına top oynamaktan çok fiziksel mücadele gücü, galatasaray adına da prime maç olabilir. ama genel anlamda hocaların maça iyi çalışmış olması buruk'un oyun, taktik ve değişiklik anlamında yerinde ve zamanında oyuna müdahale etmesi yeterliydi, jesus dedemin sakızı ağzından düşmediği için belki istediği şeyleri yaptıramadı. galatasaray adına kadıköy de galibiyet güzel oldu. şimdi gözler (sezonun belki de son maçı olacak olan) sami yen'e çevrildi.

    taktiği olan kazansın.

  • !kadın düşmanı metinler

    smell after rain yazarının entrysine ekleme mahiyetinde;
    (bkz: nur 33)

  • mevzular açık mikrofon

    entry: 943

    yukarıda bulunan entryde bahsettiğim üzere şahıs bazlı değil de, geniş bir açıyla ele alınması gerektiğini düşündüğüm başlık.

  • 12 ocak 2023 babala tv barış atay yayını

    genel anlamda (bkz: mevzular açık mikrofon) için konuşabilirim, katılan a kişisi ya da b kişisi açısından değerlendirme yapmak benim açımdan taraf tutmaktan farksız.

    m.a.m. bu ülkenin ihtiyacı olana, tarafsız bir çerçeveden baktığımız, en gerekli ve en şeffaf program (günümüz şartlarında). oğuzhan uğur'un tv ve dijital çağa kazandırıdığı farklı formatların en nadidesi. bir ülkede sadece sunucu ve konuğun konuşmaları dışında, doğrudan katılımcı soruları ile izlerken, "şunu da sorsalardı ya da söyleselerdi" demeyeceğimiz bir program. oradaki izleyicilerin çoğu ile aynı sıkıntılardan geçtik/geçiyoruz, aynı sorunları paylaşıyoruz. izlerken ahmet'in sorduğu soru değilde, "bu benim sorumdu, cevabını bekliyorum" diyoruz.

    katılımcıların çeşitliliği, bakış açıları ne olursa olsun değişik görüşten insanların sadece soru sorarak ve cevaplayarak bir arada bulunabileceğini göstermiştir. bu konuya değinme sebebim şu ki; bizleri temsil ettiğini düşündüğümüz milletvekillerinin; tbmm toplantı salonlarında, masa ve sandalyeleri, yumruklarını birbirlerine savurduğunu, çoğu kez bizim dahi kurmayacağımız cümlelerle kürüslerde konuştuğunu defalarca gördük. ilk bölümü acabalarlarla izlerken, kavga ya da tartışma çıkmasını beklerken, şu an muasır medeniyetler seviyesinde ilerlediğini (garantisi elbette yok ama olay çıksa, atılan hikaye ya da yapılan paylaşımlarla mutlaka haberi yapılırdı) görmek sevindirici.

    şimdi genel görüşlerimi aktardığıma göre biraz duygusal anlamda bakmak istiyorum. her insanın başına gelebileceği gibi çoğu katılımcının başından geçmiş olayları dinlemek, onların birer insan olduğunu hatırlamamı sağlasa da, "empati" dediğimiz duygunun belli bir sınırda tutulması tarafındayım. konuyu bu başlığın altında ele almam katılımcı ile alakasızdır, belirtmek isterim. bugün ben dahi kendimce çok zor bir hayat yaşadım/yaşıyorum/yaşayacağım. fakat bu durum sizin bana empati duygusu ile yaklaşıp, "ay canım yaa" demenizi gerektirmez. her bir zorluk, tecrübe edinmek için gerekliyse ve tecrübelerle doğruya yaklaştığımızı düşünüyorsak (doğru elbette görecelidir, burada bahsini ettiğim ahlaki ve etik yapılardaki doğrulardır) çektiğim/çektiğimiz zorluklara acımak/empati yapmak gereksizdir. konu ile ilgili çoğu yazarla mutlaka aynı fikirde olamayacağım gibi, bir konuda aynı paydada buluştuğumuzu/buluşacağımızı biliyorum.

    bugün a kişisi yarın b kişisi için konuştuğu çoğu şeyi kendinizden pay biçerek dinlerseniz aslında yaşanılanın farklı bir versiyonunun sizin başınızdan geçtiğini bir nebze olsun fark edersiniz/edebilirsiniz. sizin için seçtiğiniz kişinin sizinle aynı deneyimi paylaşması, ortak bir görüşe sahip olduğunuz için şans sayılsada yaptığı/yapacağı hataları "görmezden gelmek, olsun bir şey olmaz demek, ne yapalım yani demek" bir sonraki hatasında o kişiye "zaten sineye çekilir" güvencesini vermeyi gerektirmemeli. bu konu ülke güvenliği, geleceği, sıhhati dışında hayatınınızda da uygulamanız gereken bir şey. kaldı ki bazı yasaların uygulanabilirliğinde sıkıntılı bir süreç yaşasakta, çoğu "özendiğimiz" avrupa ülkesinde siyasi, bürokratik ya da politik kişilerin "ben" demekten çekinmesinin sebebi, onu destekleyenlerin ondan o gücü alabileceği, yaptığı hataların bir karşılığı olduğunu bilmesinden geçiyor.

    demem o ki; program çizgisinden çıkmadığı sürece, her sürecini her bölümünü tarafsız bir bakış açısıyla izlerken, türkiye cumhuriyeti (gönül baş harfleri büyük olsun isterdi ama formattan kaynaklı) devletinin; variyetini, egemenliğini, devlet olmak için verdiği onca çabayı hiçe saymadan değerlendireceğim kalitede.

    geleceğin parlak bir döneminde diğer devletlerinde siyasi görüşlerini, sorunlarını dinleyebileceğimizi öngördüğüm bir yanı var.
    uzun soluklu olması temennisiyle.
    saygılarımı sunarım.

    edit: çoğu entryde olduğu gibi sonradan fark ettiğim yazım yanlışı düzeltmesi

  • sözlükte küfür kullanımına denk gelinmemesi

    günlük hayatta küfür edilmesinden çok hoşlanmayan biri olarak burada da küfür görmemek çok hoşuma gidiyor doğrusu.
    çoğu ağır kelimenin küfürden daha etkili olduğunu düşünüyoum. cinsiyetçi, nesneci yaklaşımlarla insan uzuvlarının saçma sapan tamlamalarla kullanılması, özellikle kadın uzuvlarının had safhada kullanılması zaten iğreti bir durum.

    umarım hep böyle kalır. yazarken içinizden okkalı okkalı küfür etsenizde klavyelerinize dökülmemesi temennisiyle. =)

  • format hakkında öneriler

    madem amacımız saf bilgi (elbette saf bilgi yoktur burada ekşi sözlük için bir gönderme yaptığımı varsayabiliriz)

    günün bilgi başlığı olmalı. mesela; "bilmeyenleri ya da anlamayanları için excel kısayolları" gibi. :)

    tabii bu değiştirilebilir ama moderasyon tarafından belirlenen bir başlık, rağbet görebilir gibi. etkileşimi yüksek olur diye düşünüyorum. bilgi ve fikir aktarımı açısından belli bir konu üzerinde çoğu görüşün alınacağı ortak bir kanal, işlevsel olur. (bence)

  • dede yadigarı olup hala saklanan şeyler

    daktilolarım.
    fottoğraflarını eklemeyi isterdim ama fark ettim ki hiç çekmemişim, uygun bir zamanda bir editle görseli eklerim. :)