anarsist 1. nesil çaylak

bir aya yakındır oynamıyordum ancak derbiye özel, heyecan katsayım artsın diye şöyle bir şey yaptım. diğer maçların sonucuna derbi bitimine kadar bakmayacağım. kalbimiz siyah ve beyazdan yana.

fb- bjk
ms2-3.71

leipzig-mainz
ms1-1.42

eintracht frankfurt-bochum
ms1- 1.45

toplam- 7.45

edit: bankolar yattı sürpriz tuttu:)

benim için kitaplığımda madden bir çok değerli kitap olsa da hiç biri şans eseri sahip olduğum felsefenin tesellisinin önüne geçemez.
hikayesini anlatayım:

1.5 sene önce antalya'da bir sahaftan alışverişimi tamamlamak üzereydim. sahaf hasır sepeti gösterdi, hediye paketlerine sarılmış onlarca, yüzlerce kitap.birini seçmemi istedi. her müşteriye bir paket.
başında da 50li yaşlarda bir kadın açıktakileri de sarıyor. her kitabın içinde de aynı not. oğlunun adı (maalesef o kağıt kaybolduğundan hatırlamıyorum ama umut'tu sanırım) yazılıydı. sonunda da onun armağanı diye eklemişti.
sahafla annesi konuşurken duydum, daha üniversite öğrencisiymiş, kanserden vefat etmiş. her elime aldığımda beni tuhaf hissettiren bir kitap.

edit: oğlunun ismi atakan da olabilir. hatırlayamıyorum maalesef.

kemal kılıçdaroğlunun babası, kamer kılıçdaroğlunun, kılıçdaroğluna öğütlediği söz.
her ne kadar celal şengörü pek sevemesem de senin cahilliğin benim yaşamımı engelliyordan sonra son zamanlarda duyduğum en süpersonik söz.

an itibarıyla türkiye 2 0 yenilmekte.
bana ortaokulda sınıflar arası futbol turnuvamızı hatırlatan maç.

biz 5. veya 6. sınıftık ve acayip kötüydük, dengimiz sınıfları yenmeyi bırak 2 golden fazla atamıyorduk. üstüne fark yiyorduk.

neyse turnuvada bize bir büyüğümüz sınıf denk geldi. onlar da okulun en iyisi. lisanslı topçular ve okul takımından topçular var.

bizim için formalite maçı gibi bişey.
maç başladı biz çok iyiyiz karşı taraf dağınık.
ben sağ kanattan şut çektim tam çatala, son anda kaleci kurtardı. işte buna benzer bir kaç kritik pozisyon daha kurtardı.
ilk ataklarında golü yedik. sonra tüm maç yarı sahamızda takıldık.
yanılmıyorsam penaltıdan bir gol atıp 3/4/5/6 -1 yenildik.

tanıdık geldi değil mi?

az önce karşılaştığım olay. " :)" şeklinde gönder tuşuna bastıktan sonra "bu mesaj çok kısa be koçum" uyarısı aldım.
sonra mecburen " :))))" yapmak zorunda kalıp mecburen yavşak sımayli attım.
neden böyle bir kısıtlama var?

sanat toplum içindir arkadaşlar. herkes evine gidebilir.

sol görüşlü müzik kollektifi. pek bi güzeldir. mahsus mahal aşmıştır.
iki sefer dinleme imkanım da oldu. güzellerdir.

internet sayfaları için

peki praksis nedir?

praksis, tez + antitez= sentez denkleminden sonraki "eee?" sorusunun takipçisidir.

"her yanda hürriyet" diyerek, tükürüğün, yutkunulmak yerine celladın suratında anlamlandırılması; için içe sığmama, sığlığa da tahammül edememe etkinliğidir. "aslolan değiştirmektir"e selamla sürekli devinen ve devindirendir.

ve nihayet praksis, emperyalist-kapitaliste atılan ayakkabı, sömürücünün ceketinde izi kalan yumurta, tacizcinin sırtında patlayan şemsiye, işçinin yumruğundaki grev, evini yıkmak isteyenlere fırlatılan arı kovanı, dört yanda yanan ateşin harı, ispanya çiftçisinin direniş ruhu, filistinli'nin elinde sapan, bok yedirmelerin hesabı aklında bir zafer işaretine eşlik "biji aşiti" ve gezi'de sokağa çıkan milyonların en önündeki müzikli barikattır.

praksis, bir özgürleşme provası, dar bir elek, promete'den mahir'lere ve bugünün güncel devrimci/direnişçi mücadelelerine çizilen, "yoldaşlar sakın ha sakın yılmayın, dünü bugüne, bugünü yarına bağlayın" çizgilerdir ve "işte ucu göründü, ha gayret" dedirten bir gelecek.

ve şarkılarımız da buna, özgürleşmeye bazen eşlik bazen de öncülük edecek.

kaynak

alkolün azı da çoğu da haramsa, (tek bir damlası dahi haramdır anlamı çıkar.)
içinde çok çok az da olsa alkol bulunduran meyveler yemek haram değil midir?

edit

@lidyali solondan cevap geldi:

değerli dostum, sırf alkol maksatlı bir sıvı ile içinde alkol barındıran veya alkolleşme potansiyel taşımasına rağmen alkole dönüşmemiş (mayalanmamış/fermante olmamış) meyve, bitki, sebze vs gıdaları birbirinden ayırarak bakılıyor.

kuranda azı da çoğu da haramdır denen alkol doğrudan ve belli oranda alındığında sarhoşluk veren maddeler için sözkonusu edilmiştir.

ayrıca alkol yasağı bir anda değil tedricen (zamana yayılarak) getirilmiştir.

1. alkolde faydalar da vardır zararlar da vardır ancak zararı faydasından çoktur.

2. sarhoşken namaza yaklaşmayın

3. alkolü tamamen yasak eden ayet gelmiştir.

sizin sorduğunuz soruya tekrar dönecek olursak; doğadaki hemen her bitki, meyve vs birçoğu az ya da çok alkol içerir. ayrıca birçok meyve çeşitli aşamalardan geçirilerek alkole dönüştürülebilir özelliklere sahiptir.

bu özellikleri nedeniyle yasaklanmış olmasını beklemek hayatı durdurmak, yaşanılamaz hale getirmek gelirdi.

din zorluk değil düzenleme getirmeye çalışır. kolaylığı önceler. fert ve toplumun her açıdan sağlıklı olmasını hedefler.

örneğin domuz eti yasak olmasına rağmen ölüm tehlikesi anında serbestlik getirir.

tüm bunların sizin için bağlayıcı hiçbir yanı yoktur. her kim size böyle bir yasak getirmeye çalışırsa, tercihinizden dolayı sizi kınar veya zorlarsa buna önce ben karşı çıkarım, doğru bulmam, müsaade etmem.

herkesin dünya tercihi, düşünce ve yaşam tarzı amamen kendisine aittir.

iyi sözlükler dilerim.

ilk girdiğim nickaltı ve ben bu arkadaşın yazılarına bayılıyom.

sorun olanın aslında milliyetçiler olması.

not: türküm. ancak türk olmam ezilen halklardan yana olmama engel değil.

hastayken de içerim diyenlere gelsin

malzemeler

şöyle bir bira bardağı görsel
nane
limon
zencefil
şeker
tekila

tarifi

öncelikle bira bardağına naneyi zencefil, limon suyu ve dilimlerini koyup üstüne göz kararı şeker ve tekila ekliyoruz. ekledikten sonra bunları karıştırarak eziyoruz.

daha sonra cezveye koyduğumuz suyu kaynatıyoruz.
kaynadıktan sonra üstüne şeker, nane, zencefil, limon suyu ve dilimi ekleyip kapağını kapatıyoruz. kaynar halde 2-3 dk daha durduktan sonra kapatıp 5 dk demliyoruz. isteğe bağlı burada cezveye biraz tekila ekleyebilirsiniz. ama bence çok eklemeyin çünkü zencefil acı olduğundan tekila ile bayağı bi boğaz yakıyor. tekilayı rahatlatsın diye ekliyorum ben. çok eklemeyin yani içemezsiniz.

daha sonra suyumuzu limonuyla vs birlikte bardağa ilave edip karıştırıp içiyoruz.

tadı güzel öneririm.

ramazan'da topkek dağıtarak hayır yapsam sevap mı olur günah mı?

bir tane daha gelsin

malzemeler

tekila
limon dilimleri ve suyu
vişne suyu
çilek dilimleri
kivi dilimleri
buz

tarifi
500 milimlik bir kap buluyoruz, benim tercihim su şişesi.
göz kararı tekilayla dolduruyoruz.
ben yarısını veya yarıdan bir yudum eksiğini dolduruyorum.
vişne ve limon suyunu ekliyoruz, meyve dilimleri için biraz boşluk bırakıyoruz.
meyveleri koyduktan sonra isteğe bağlı buzumuzu da ekliyoruz.
en sonunda bolca çalkalayıp bir yudum alıyoruz, sertliğine göre su veya vişne suyu ilave ediyoruz.

ben içmeden önce bir gün dinlendiriyorum. tadı daha çok oturuyor ancak pek güzel değil ekşimsi bir tadı var. meyvesiz yaparsanız tadı daha baharatlımsı oluyor.

shot olarak değil yavaş yavaş içiyoruz bu arada.

yanında ne gider?

yanında jelibon ve çubuk kraker güzel gidiyor. o ekşimsi tadı alıyor. çubuk kraker zaten alkol yanında favorim yiyeceğim.
üstüne de bir ufak sütlü çikolata yiyince daha da iyi oluyor.

mide ağrısı/bulantısı vs yapmıyor.

puanım: 6/10
sarhoş veya çakır olmak için iyi. keyif için içilmez.

malzemeler

şarap kadehi
lime şurubu
kuru üzüm rakısı
kula marka soda
lite coca-cola
tuz
2 adet buz
ve fonda moğollar çalmalı, mümkünse yolum seninle

tarifi

1 saat kadar buzlukta soğuttuğumuz şarap kadehimizi hazırladığımız tuz dolu tabağa iyice buluyoruz, klasik çörçil işte.
bu arada tuza kadehi buladıktan sonra limon sıkın.
ondan sonra kadehin içine önce tuza buladığımız 1. buzumuzu ardından ince bir dilim limonu ekliyoruz. sonra 2. buz ve 2. limon dilimini ekleyip arkasından ağzına kadar soda dolduruyoruz. azcık pay bırakıyoruz tabi kola ve rakı için
ardından göz kararı rakı koyuyoruz,ne çok ne az olacak.
altın vuruş olarak da kola ve lime şurubu ekledikten sonra içmeye hazır.

her şey göz kararı bu tarifte ve lite kola kullanma sebebim de evde ondan olması, aynı şekilde kuru üzüm rakısı için de öyle.
tat olarak hafif fresh bir tadı var. rakı da güzel bir aroma vermiş. pişman olmazsınız ancak sürekli yapılcak bişey değil bence

püf noktası:
fonda moğollar çalması ve benimkine yakın bir göz kararınız olması.

görsel
görsel

not:
içmeden önce 2-3 yudum sek rakı içmiştim. kadehi bitiremedim çeyreğini döktüm, sarhoş olmadım ama mışıl mışıl uyudum.

lisede yurtta kalan aşırı esmer arkadaşın pantalonu tam sol cebinin hemen altından hafif yırtılmıştır ve bir haftadır ceketi beline bağlayıp gezmektedir haliyle ceketsizken kilotu gözükmektedir.

amadeo bordiga*
arkadaş *
yırtık pantalonlu arkadaş *

a: (gıcıklığına soruyor) olm sen niye ceket bağlıyon? dönme misin yoksa?

ypa: hehehe çok komik amk.

ab: olm madem siyah külot giy lan belli olmaz hem.

a: hiç bişey giyme olm belli olmaz zaten

akabinde zaten gülerken kendimi normalde de tutamazken bütün bunlar derste oluyor ve yaklaşık 10 dk boyunca gülüyorum tabi burnumu kapayıp sıraya gömülerek. neyse ki herkes kendi halinde soru çözüyordu ve hafif sağır olan hocamızın dersindeydik.
dersten sonra domates gibiydim ve ateşim çıkmıştı